Kanada'da yaklaşık 1 sene kaldım. Bir manavda tezgahtar olarak çalışıyordum, öğrenci olduğum için haftada 20 saat çalışma hakkım vardı.( part time diyebiliriz)
Saatine 13 dolar alıyordum. Buradan da bir miktar parayla gittiğim için geçim derdim yoktu.
Yaklaşık 1250 dolara tabir-i caizse cıncık gibi e30 3.25 cabrio bulmuştum. Alıcı teyzeye mesaj attım, arabaya bakmaya gittim.
Sonuç? İlk görüşte aşk

Bej renk cabrio , içi dışı tertemiz. Çürük hiç yok. Kadın susturuculara kadar değiştirmiş, 3 senede 3000 dolara yakın masraf etmiş, inanmam diye de hepsini faturasıyla gösterdi. Fiyat konusuna gelince öğrenci ve yabancı olduğumu söylediğimde bana 250 dolar daha indirim yaptı. Bizim buradaki gibi " öğrenci adamın arabayla ne işi var yav" demedi. Yada " bu yabancıymış, bunu bir mikeyim de görsün" demedi.
Gel gelelim ehliyet sıkıntısı ve araç sigortasının aşırı pahalı olması sebebiyle ( aylık neredeyse 300 dolar) arabayı alamadım, 1 hafta sonra da satıldı.
Brezilyalı bir arkadaş yaklaşık 6 aydan sonra kendisi 22b impreza aldı.
Bir diğeri full time çalışıyordu, gitti kendine 2011 dodge charger aldı. Yeni hedefim Hellcat diyordu.
Olması gereken bu aslında. Araba en temel ihtiyaçlardan biri ve bu kadar pahalı olmamalı. Lüks olmamalı.
Yani diyeceğim o ki bunları yaşamış ve görmüş biri olarak acaip üzülüyorum. Düşündükçe deli oluyorum, bizim günahımız neydi diyorum.
Kaç aydır iş arıyorum, kimisi ya sigortayı yatırmam diyor, bir diğeri asgari ücret vermem diyor. Herhangi bir işe girsem de alacağım max 2bin desem, bırakın e30u imprezayı, kredi çekip scooter almaya bile cesaret edemem açıkçası. Bize yaşamak haram bu ülkede. Bu sadece arabayla sınırlı değil. Hayallerimizin hepsini erteliyoruz.