Alper abinin yazdıkları hem fazlasıyla bilgi dolu hem de çok doğru. Naçizane benim de tavsiyem, yeni başlayan veya sene içerisinde çok fazla vakit harcayamayan arkadaşlara dıştan takma motorlu tekneleri tercih etmeleri olacaktır.
Bulabilirseniz istediğiniz beygir gücüne dayalı olarak Evinrude motor bulup almanız. Etec teknolojisi diğer tüm markaların önünde. Performans, yağ tüketimi ve benzin sarfiyatı bir kaç adım önde. Diğer iki zamanlı motorlar gibi yağı benzine değil, arabalardaki gibi yağ haznesine dolduruyorsunuz ve beyinden kendisi karıştırıyor. Yani "evinrude ne ya iki zamanlı motor" diye ezikleyen olursa o kişiden tavsiye almayın derim. Evinrude yoksa suzuki. Alper abinin yazdığı gibi bu ikisi hariç başka bir motor düşünmezdim.
8-9 metrelere çıkamdıkça tüm tekneler sallar. Çok dert etmeyin derim. Çoğu yerli marka artık güzel üretimler yapıyor. İhtiyaç doğrultusunda modelleri karşılaştırın.
Tekirdağda da muhtemelen kumburgaz benzeri sezonda lodos min 3-5 kere oluyodur, istisnasız her sene teknesi denizde olup kendi yazlıkta olmayanlara ait tekneler ya batıyo yada çevre sitedekilerle son dk kıyıya çekiyoruz.
Tekne büyütmeyi geçtim, babamın balık merakı epey fazladır balık bulucu hediye düşündüm ama aynası çıkarılanı en azından ben bilmediğim için girişemedim.
arkadaşlar güzel yazmışta çok detaya inmişler. bütçen ne kadar bu iş için. 15-30 hp arası makinalı bi tekne alıcaksan yeni model birşey olsun al geç takılma motor markasına yeni olsun yeter. yılda 1 kerede bakım yaptır devam. zaten en fazla 2 sezon sonra ya kurtulmak için satarsın yada büyütmek için ozamanda pişmiş olursun zaten kendin karar verirsin.
Birde şu en büyük sıkıntı diye biliyorum, nereye bağlayacaksınız ? liman yada barınak varsa oradan yer ayarlamak zor oluyordu.
Bazı yerlerde tanıdıkların varsa yer sorunu yaşamıyorsun. Bugün Kalamış marinada bile yer bulabiliyorsun gerekli tanıdıkların varsa.
IN BOOST WE TRUST
Ahşap teknenin hem avantajı hem dezavantajı var. Şu anlık ufak bir sintine problemimiz var kışın motoru söküp motor odasını temizleyip boyamamız gerekiyor. Yağ kaçaklarıve tekneyi refit yapan ustaların umursamazlığı yüzünden 4. Sintine pompasını değiştirdim. Pislik ve yağlar malesef tıkıyor çözüm bulamadık. Söküp iyi bir temizlik yapıcaz.
Ama dediğiniz gibi dalgada vs baya avantajlı oluyoruz.
.
Her gövdenin artısı eksisi var. Deplasmanlı ve ahşap tekneler çok çok ağırlar hem de sürekli olarak sintine problemi yaşarlar.Eskiden denizler temizdi o nedenle ahşaptan sızan suyu sintine pompası ile dışarı kolayca atabiliyordun ayrıca ahşap sürekli olarak şişip küçülip yaşadığı için fazla çürüme vs olmuyordu düzgün bakımlarını yaparsan. Ama artık bağlama yerlerinde çok fazla miktarda yağ yakıt ve diğer kirler olduğu için ahşaplar çok çabuk çürüyor ve ufalanıyor o nedenle masraflarıda çok oluyor. Daha mı denizci o kısmı tartışılır ekstra ağırlık her zaman iyi birşey değil. Belli bir dalga boyuna kadar ever konforlu ancak belli bir dalga boyundan sonra o deniz ile başa çıkabilecek atiklikte gaz tepkisine ayak uydurabilecek motor gerek. Buna en iyi örnek kusursuz fırtına filminin final sahnesidir. Çok büyük dalgayı tabii ki patlatıp geçemezsin ama en azından dalgadan inerken bir sonraki dalgaya saplanmamak için pruvayı kaldırabilecek gücünün olması gerek. Ahşap tekne olduğu zaman fiber tekne maksimum motor gücü x 2.5 oluyor bu motor, o da aşırı maliyet demek. Dıştan takmalarda hpx 3500 TL içten motorlarda hpx4000 TL olduğunu düşünürsen.
IN BOOST WE TRUST
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)