bu cok ozel iliskinizin detaylarini biz neden ogrenmek zorundayiz peki?
bu cok ozel iliskinizin detaylarini biz neden ogrenmek zorundayiz peki?
Experience is what you get when you don't get what you want.
ee şimdi bu motora chip cai komple egzoz bırazda basınc acılınca ne olur acaba ???
aracın videosu iç aksam nokta
http://www.youtube.com/watch?v=P_a4_FgDsI4
konu ecoboost ama sacma sapan tartısmalar gecmis.hangi motorun en iyi oldugu iddası nerden cıktı?
gec geldi ama iyi geldi en iyi motor olma iddasını en iyiler secilince tartısırsınız
eski bir hondacı olarak hondanın motor konusunda sus pus durmasına üzülüyorum...
hondanın crz si bence gayet başarılı... belki ilerde honda turbo yerine küçük hacimli elektrikli hybrid motorlar gliştirir.... modifiye edilmeyip olduğu gibi binileceği sürece turbodan daha başarılı olur bence..... hatta aracın tavanına güneş paneli koyup elektrik motoruna fazladan güç sağlayanlar bile çıkar![]()
Usta konuştu :respect:
Abi peki yeni c-maxlerdeki de bu motor değil mi? Chıp yapılıp yapılmama durumu nedir yapılsa ne gibi güç alınır?(ciddi sordum abi)
Hani şanzımanın bocalaması falan hani fakirde yürüme zenginde yürüme açıklarmısın bu motorlarla ilgili.?
Dönen geyik Konusuna istinaden;
En iyisi sulu bis suyunu koy alayına go hpf'miş twın turbo m3 , supra tanımaz valla superchargermış falan yok öyle bir gezegen ..
Azim Oto Özel Ford Servisi
http://www.azimfordservisi.com/
Arada bir link verilmiş fiesta, gerçi motoru farklıymış ama şu motor onun üzerinde olsa çok güzel olurmuş.. O fiesta ilginç şekilde güzel göründü gözüme, normalde çok sevmiyorum tasarımını ama.. Ağırlık avantajını da kullanırsa 980 kg civarı yani, eg ye b16 swaplamışız gibi giderFiyatı da uygun olursa sıfır araba almak istesem verdiğim paraya acımazdım
Honda Motor Co. olduğundan ötürü merak etmeyin gerekeni yaparAma Honda şu anda hatta 10 yıldır falan ciddi anlamda petrol dışındaki şeylerle ilgileniyor.. Hybrid, hidrojen, elektrik vs. Türkiye'ye gelmese bile Vtec2 dediğimiz yani Es7 kasa kodlularda hybrid motor vardı mesela..
Türkiye sitesini baya güzelleştirdiler oradan bir kaç videoya bakın var zaten hybrid motorlar, elektrikli motorları.. Hatta mühendislerden biri şey diyordu.. " Biz petrol bitince artık yeni motor yapmalıyız demek istemiyoruz, biz petrolün bitmesini geciktirmek ve petrol bitince de merak etmeyin bakın onun yerine biz bunu zaten yapmıştık demek istiyoruz" demişti![]()
Bazen ben bu foruma şaşırıyorum. Konu herhangi bir arabanın motoru oldu mu direk mitsu honda japon motorlara geliyor.Japon motorları çok sağlam. Arkadaşlar bir tek biz mi biliyoruz bu gerçeği? Eğer böyleyse forumdan çıkaralım artık bu gerçeği ve dünyaya duyuralım. böylece Ford, Peugeot, Mercedes, BMW, Saab yada kimse motor üretmesin. Yazık adamlar milyon dolarlar harcıyorlar.
Birisi gelmiş denediği bir aracın motoru hakkında konu açmış. Belki gerekli bir belki gereksiz ama konu bu. Ford, EcoBoost adında bir motor üretmiş. Önce motor ne getiriyor, ne götürüyor bunu tartışmak var iken, biz sohbete, adamların yüzüne 90lı yıllarda üretilmiş bir motorun onların motorlarından daha iyi olduğunu söyleyerek başlıyoruz. Salaklar boşuna para harcamışsınız diyoruz. Bazen bunun ciddi yapıldığını falan düşünüyorum. Bu kadar konu dışı mesaj yazılamaz çünkü.
Fanatik diyenler için şimdiden söyleyeyim. Ford marka aracımızı proje için seçtik bu kadar. Yoksa her aracı severim. yeter ki isteklerimle bir noktada buluşsun.![]()
Ford Escort RS Zetec Turbo by Egetuning Project...
Abi ben anlamam, ben otomotiv tarihini bilmem. Açık açık söylüyorum. Ben otomotivin mekaniğini severim. Sökerim takarım bu kadar.Kafamı dağıtırım. Sonucunun da olumlu olması beni sadece sevindirir.
Öyle konuları sizin gibi bilgili abilerimden kardeşlerimden öğreniyorum.
Ama gördüğüm kadarıyla hiç bir yenilik getirmemiş diyebilirim. Sadece teknolojileri birleştirmiş göz boyamış..
Ford Escort RS Zetec Turbo by Egetuning Project...
Yok lean burn de olsa richy-rich te olsa emisyon değerleri bozuluyor.
Aşağıdaki grafikte de görüldüğü gibi yana sonucu ortaya çıkan CO ile O2 nin kesiştikleri yer stoichiometric point. NOx in yüksek olması kötü değil zaten. HC uf cıs birşey. Kısacası en verimli yanmanın olduğu yerde en az zararlı atık oluyor.
![]()
Hakikat aramakla bulunmaz ancak bulanlar hep arayanlardır. / Bayezid i Bistami
--..-.----.-..
Orada bahsedilen yanmanın kimyasal verimliliği. Dolayısı ile tüketim. Motorun verimi farklı olabilir. O bambaşka konu. Yanma odasının tasarımı ile falan alakası yok o yazdığımın. 100-110 hp lik 1.6lt hacimli iki motorun markası ne olursa olsun eğer emisyonları aynı ise tüketimleride aynı demektir. Ufak tefek farklılıklar sadece enrichment farklılıklarından ve enjektör hacim tercihlerinden kaynaklanır.
Yanma verimliliğini gösteren bir skaladan bahsederken ve ortada aynı değerler varken sonucun farklı olduğunu iddia etmek kadar saçma hiçbirşey yoktur..![]()
Stiochiometry teorisine biraz daha derinden dalmanı da ben salık vereyim..![]()
Hakikat aramakla bulunmaz ancak bulanlar hep arayanlardır. / Bayezid i Bistami
--..-.----.-..
Öncelikle direkt enjeksiyonda yanma olayı daha iyi kontrol edilebildiğinden farklılık söz konusu. Silindirin içindeki toplam AFR ile motorun çalıştığı AFR alakasız bir oranda olabilir. O yüzden sadece AFR üzerinden bir çıkarım yapılamaz.
Sonrasında stokiyometrik AFR ile yürümek sadece teorik olarak en verimlidir. NOx in ise önemsiz olduğunu falan söylemek yanlış olur. Benzinli motorlarda emisyonlar hidrokarbon ve Nox üzerinden değerlendirilir ve motorların zengin çalışmasının sebebi yanma sıcaklığını düşürüp NOx üsretimini azaltmaktı bu ayrıca egzoz gazı sıcaklığını da düşürüp detonasyonu önelemede de önemlidir. Ayrıca NOx üretimini kesinlikle yanma odasında azaltmanız gerelidir sonradan yapılan müdahale ile bunları filtreleyemezsiniz. YAni teorik olarak 14.7 de çalışan içten yanmalı motorlar gerçekte orda kullanılmaz.
Sonrasında her motorun 750 den 5000 e kadar 14.7 AFR ile hatta piston üzerindeki oyunta oluşturulmuş 14.7 ile çalıştığını düşünsek bile bu motorların, alev ilerlemesi, karışım dağılımı silindir çeperinde karışmadan kalan yakıt miktarı, subap tasarımı ve tumble farklılılığı direkt enjeksiyonlu motorların "çalışma" ve "çalışmama" kadar büyük bir bantta verimini değiştirir.
Kaldı ki daha sıradan enjeksiyonlardaki mekanik verim, sıkıştırma oranı yanma odası tasarımını hesaba bile katmadık.
Unutmayın ki bu motorlar karışımı bütün silindir içinde zengin olarak da piston tepesinde fakir olarak da hazırlayabilir. Emisyon ve verimlilik dengesini sadece karışım üzerinden çıkarım yaparak açıklamak çok üstün körü ve yanlış bir yaklaşımdır.
Azim Oto Özel Ford Servisi
http://www.azimfordservisi.com/
Ömer kardeş;
Sen bunları yazmadan önce benim yazdıklarımı okudunmu yoksa tepkisel bir reflekstenmi bahsediyoruz?
Ne mitsuishinin 1.5 süper uçan kaçan az yakan vs vs vs olan motoru ne de diğerlerinin enjeksiyon sistemi değil konu olan hatta onlar direk enjeksiyonda değil ama gene de dilim döndüğünce yazayım
- Silindirin içindeki toplam AFR ile motorun çalıştığı AFR diye bir ayrım olmaz.
- Direk enjeksiyonla yanma olayı daha iyi kontrol edilebildiğinden değil püskürtme direk silindirin içine yapıldığından x-tau düzeltmesine gerek kalmaz. Bu nedenle amount of fuel hesaplanırken x-tau enrichment olmayacağından emisyon düşer.
- Teorik olarak en verimli değildir. Kimyasal olarak en verimlidir. NOx yani azot oksit emisyon değerinde değişime neden olmaz. Zira ne azot ne de oksijen kirliliğe neden olan elementler değildirler.
- Azot oksit miktarı düştüğü zaman emisyonun artması çok farklı bir konu ve bunun ne azotla ne de oksijenle alakası yok.
- Emisyon kriterleri belirlenirken handi bandta ve ne kadar süre ile kaç ppm kirlilik olduğuna dayalı olarak belirleniyor. Yani birisi çıkıp euro4 olsun euro5 olsun deyipte belirlemiyor bunu. Euro5 olan motorlarda kirlilik 50 ppm in altında olmak durumunda. Devir bandı da 5bin olarak sınırlanmış durumda. euro4 te 4 bin devirdi mesela bu. Yukarıda verdiğim grafikte 50 ppm e bir çizgi çek sodan sağa, sonrada HC ve CO nun kesiştiği noktaya bak. Sonra gene konuşalım bu işi istersen.
- Bence iki şeyi karıştırıyorsun. Birincisi, yakıt hesaplanırken stoichiometric baz alınarak ona uygun yakıt miktarının hesaplandığı noktasını, ikincisi de AFR nin feedback inin O2 den geldikten sonra gene aynı stoichiometric değerinin yakalanmaya çalışıldığını. Yani sen yanma odasının tasarımını, süpaplarını cartını curtunu neyini istiyorsan geliştir. Bundan alacağın sonuç sana ancak güç olarak yansır. Motorunun VE si değişir. Ancak yakıt hala stoichiometric oranlarında yanma ile çalışıyor. Dolayısı ile aynı emisyona sahip benzer güçlerdeki araçların yakıt tüketiminde farklılık olmaaaaaaz.
- O bahsettiğin piston tepesindeki yakıt birikmesi ile silindirin içine giren toplam yakıt/hava karışımının dağılması konusu motorun sadece ve sadece VE sini ve aldığın torku değiştirir. Tüketime hiçbir etkisi yok.
- Emisyon ve yakıt yanma verimliliğini ölçeklendirebileceğin başka bir kriterin yok. Gerçi felsefi bir tartışma yapmıyoruz burada dolayısı ile üstünkörü tanımlaman biraz havada olmuş ancak, gerek euro gerekse california kriterlerinde egzost emsiyon değerleri baz alınır. Kimse sana piston tepesini şöyle yap, direk enjeksiyona geç cart curt demiyor.
En basit anlatımı ile diyorki; 50 ppm kirliliğe neden olup bunu 5 bin devire kadar koruyabiliyorsan bu motora euro5 diyebilirsin.
Bunu ister pistonla yap istersen katalitiğin arkasına bir tane daha ekle yap. O standart belirleyenin işi ve görevi değil. O üreticinin tercihi. Yani senin kendince kriterlerine göre bu üstünkörü ve yanlış bir yaklaşım olabilir ama malesef dünyanın geri kalanı senin gibi düşünmüyor. Sence egzost gaz emisyon ölçümlerinin egzosttan yapılması da tesadüftür belki ama bunun başka yolu da yok.
Dolayısı ile motorun yanma verimliği yakıt tüketimini belirler. Emisyonda kimyasal yanma verimliliğine dayalı olarak belirlendiğine göre kimyasal oalrak yanmanın en verimli olduğu noktadaki değerler doğrudan etkendir. Bunun direk enjeksiyonla piston kafası ile falan doğrudan bir ilgisi yok. Onlar üreticinin tasarımı ile alakalı olan öğeler. Standart belirleyicinin kriteri değil. Nitekim euro5 olan bir sürü atmosferik port enjeksiyoon sistemine sahip motor var piyasada. Bunlarda stoichiometric te yürürken sebebi ve sonucu belli olan bir konuda aksini iddia etmek üstünkörü ve yanlış bir yaklaşımdır diyebiliriz sanırsam..
Şunu söyleyebiliriz; direk enjeksiyon sistemine sahip olan araçlarda, özellikle enrichment sırasında port enjeksiyonlularda olduğu gibi külbütör benzeri bir alan olmadığı için daha az miktarda yakıt püskürtülmesi gerektiği için buna dayalı olarak correctiona da ihtiyaç duyulmaz ve yakıt kontrolü daha kolaydır. Bu doğru. Ama bunu emisyona ya da tüketime bağlayamazsın. Bunun sonucunda port tipi enjeksiyona sahip araçların bir süre sonra emisyon kriterlerini belirlemekte zorlanacağı da doğru. Çünkü adamlar 50 yetmez 25 olsun demeye başladılar. Ancak, ikiside aynı emisyon kriterlerini karşılıyorsa ve 14.7 afr ile yürüyorsa ikiside benzer güçler üretiyorsa benzer yakıt tüketimleri olur. Bunun fizik bilimi ile açıklanabilir başka hiçbir tarafı yok. Zira stoichiometric in ölçüldüğü yer çıkış. Sonuçtan bahsediyoruz. Sebepleri ve yöntemleri farklı olsa bile sonuç aynı olduktan sonra biçim değişiklikleri önemli değildir. He eğer 17 birim hava bir birim yakıt sokup bunu çıkışta 14.7 imiş haline sokabilmeyi becerecek bir teknoloji geliştirebilsek süper olurdu kanımca. (ECU yu yanıltmaktan değil HC oranını düşürebilmekten bahsediyorum)
Ama adam üç ya da 4 sondalı ölçüm probunu soktuğunda çıkan sonuç gene tek belirleyici olacaktır.![]()
Hakikat aramakla bulunmaz ancak bulanlar hep arayanlardır. / Bayezid i Bistami
--..-.----.-..
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)