Yarin ki gorusmelerden sapkadan tavsan cikabilir,iyi izleyin.
Printable View
Yarin ki gorusmelerden sapkadan tavsan cikabilir,iyi izleyin.
Öncelikle yatırım tavsiyesi değildir kişisel görüşlerimi söylemem gerekirse;
Thy ve aselsan yükseliş göstericek firmalar özellikle thy bu gün alım fırsatı oluşturdu 3. havaalanıyla birlikte benim beklentim 15-17 tl arasında şu anda 10.8 civarları dün bu fiyat 11.11 di.
Bir başka tavsiyemse devlet firmalarından vazgeçmeyin büyük kayıplar yaşatmaz! Uzun vade de kazandırır.
Bugünkü Kurun yükseliş ve Borsanın düşüş sebebi , BB Binali Yıldırım'ın Uçakta iken Abd'nin görüşme tarihini ötelemesi!! Var bir iş ama şu an bilemiyoruz , Halkbank Piyasa değeri 3 Milyar usd.. Şayet Ceza kesilirse hele hele 10 Milyar Usd gibi bir rakam olursa Banka çöpe döner.. İnşallah böyle birşey olmaz çünki böyle birşey olursa Tl çok ciddi değer kaybeder.. Pekçok kişi işin ciddiyetinin farkında değil malesef.. Bana göre Borsa Kumar heleki bizim gibi bir ülkede ..
Düzeltiyorum thy şu anda 10.580 ve bu beni kahretti
Persembe gunu gorusme ve dusus olur.
Hala barut var,merak etmeyin. Ama yine yetmiyecek. Amaclari genele yayilan bir hava yaratmakti ama millet dovizi bozmadi.
Bu görüşmelerden sonuç çıkmazsa dolar 3.92-3.93 bandına çıkar bu hafta, umarım güzel bişeyler düşünürler ve dolardaki hareket azcık gevşer ve 3.7 li rakamları görürüz. Gerçekten çok karanlık şu anda bu bütün firmaları etkiliyor özelliklede türkiyemizin lokomotifi thyyi .
Eger olumsuz olursa 3,92'yi gorebilirsen tum paranla dolar al....
08.11.2017:
Bir yandan ABD ile diplomatik gerginlik, diğer yandan EM paralarında yaşanan satış baskısı dünkü işlemlerde USDTRY kurunu 3.89'lara kadar itti.
Başbakan Yıldırım ile ABD Başkan Yardımcısı Pence'in görüşmesi yarına ertelendi. Piyasalar pür dikkat bu görüşmeyi bekliyor.
Ortadoğu'daki yüksek tansiyon nedeniyle petrol fiyatlarının yukarıda kalmasına ilâveten Türk Lirası'nın zayıf olması artan benzin fiyatları üzerinden enflasyonist etkiler yaratıyor.
ABD ile vize krizinde "sınırlı" bir uzlaşıya varılmasına karşın taraflarca yayımlanan karar bildirisinde yer alan farklılıklar mali piyasalarda dün olumsuz bir etki yarattı. ABD tarafından yayımlanan metinde Türkiye'nin "açık bir güvence verdiği" yazarken Türkiye tarafından yayımlanan bildiride böyle bir güvencenin mevzubahis olmadığı belirtildi. Bu görüş ayrılığı piyasalar tarafından ABD ile Türkiye arasında son dönemde yaşanan diplomatik krizin henüz çözülemediği algısına neden oldu ve piyasa fiyatlamalarına olumsuz anlamda yansıdı. Öte yandan Rus Rublesi başta olmak üzere gelişen ülke para birimlerinin satış baskısına maruz kalması USDTRY kurunu 3.89'lu rakamlara kadar itti. Önceki gün vize krizi çözülüyor iyimserliği ile büyük bir coşku yaşayan BİST100 endeksi dün ise umutların büyük ölçüde boşa çıkması nedeniyle günü banka hisselerinde yoğunlaşan satış baskısı ile %1.7 düşüşle tamamladı. Tahvil cephesindeki kan kaybı ivme yitirmekle birlikte dün de devam etti.
Dün gece saatlerinde konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, vize krizindeki kısıtlı çözümün sadece sağlık, eğitim ve diğer insani başvuruları kapsadığını belirtti. ABD ile yaşanmakta olan tansiyonu hafifletmek amacıyla ABD'ye giden Başbakan Binali Yıldırım'ın ABD Başkan Yardımcısı Pence ile görüşmesi bir türlü gerçekleşemiyor. Normal şartlarda bugün olması gereken görüşme Pence'nin yoğunluğu nedeniyle önce düne alındı, sonra Perşembe gününe ötelendi... Görüşmenin yarın ne zaman yapılacağı da tam olarak bilinmiyor. Bu tablo da dün mali piyasalarda kaydedilen olumsuzluğun nedenlerinden biri olarak not edilmelidir.
Küresel mali piyasalardaki olumlu görünüm ivme kaybetmekle birlikte korunmaya devam ediyor. Tarihi zirve seviyelerinde işlem gören endekslerde kâr realizasyonu ihtiyacı ile ara ara düşüşler yaşanmasını normal karşılamak lazım. Sonuç itibariyle hiçbir fiyatın sonsuza kadar yükselmeyeceği ya da düşmeyeceği gerçeğini unutmamak gerek. Buna rağmen küresel hisse senedi endekslerindeki momentum o derece kuvvetli ki yükselişler olabildiğince coşkulu, kâr realizasyonları ise küçük bebek adımları ile gerçekleşiyor. Dün de bu yönde bir tablo gözlemledik. ABD'de vergi reformuna ilişkin görüş ayrılıklarının bir miktar endişe yaratması hisse senedı endekslerindeki yükselişin duraksamasına neden oldu.
Gelişmiş ülke piyasalarındaki olumlu havaya karşın gelişmekte olan ülke
(EM) piyasaları olumsuz mânâda ayrışıyor. Dün Rus Rublesi, Türk Lirası, G.Afrika Randı ve Brezilya Real'i %2'ye varan bir değer kaybına neden oldu.
Her ülkenin kendine özgü bir hikayesi olmasına rağmen genel olarak yıl sonu pozisyon kapamalarının belirleyici olduğuna inanıyoruz. Sene sonu yaklaştıkça (ki fon dünyasına göre Kasım ayı teknik anlamda sene sonu olarak kabul ediliyor) bu eğilimin sürmesini bekliyoruz. Bu kapsamda USDTRY kurunun eski zirvesi ve psikolojik seviyelerin takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Bugünün veri gündemi hem dünyada hem de Türkiye'de oldukça sakin.
Türkiye'de sanayi üretimi, ABD'de ise petrol/benzin stokları dışında gündemde takip edilecek bir veri yok. ABD'de vergi reform yasa tasarısına ilişkin görüşmeleri ve Başkan Trump'ın Uzakdoğu gezisini takip edeceğiz.
Hafta sonunda S.Arabistan'da yaşananlar sonrasında dikkatler Ortadoğu üzerinde olmayı sürdürecek zira açık bir şekilde S.Arabistan ve İran arasında bir gerginlik göze çarpıyor. Bu gerginlik petrol fiyatlarını yukarıda tutuyor ki TL'deki değer kaybı ile birlikte değerlendirildiğinde benzin fiyatları üzerinden enflasyonist bir baskı yaratıyor. Türkiye cephesinde dikkatler Başbakan Yıldırım'ın ABD'deki temasları üzerinde olacak. Yatırımcıların temkinli ve tedbirli duruşlarını sürdürmeleri gerektiğine inanıyoruz.
Altın Risksiz ve getirisi yüksek bir emtia , şahsi yatırımım Altın üzerine ... Dolar bile sürekli değer kaybediyor , eski kovboy filmlerinden hatırlarsınız adamlar 100 Usd için kelle getiriyor.. :D Aslında o zamanki 100 Usd bugünkü 100 Usd değil tabiki ... Biz doların değer kaybını anlamıyoruz çünki Türkiye'de yaşıyoruz.. Tl'ye göre de Dolar uçuyor ama son kez söyleyeyim Altın çok çok sağlamdır Dolara veya başka bir ülke para birime kıyasla.. Üstelik Küresel Krizde 1800 Usd'leri görmüş durumda ve en çok 1090 Usd'lere indi anlık olarak.. Yani hala pahalı sayılmaz.. Dünyadaki Kriz döngülerini hesaba katarsanız önümüzdeki yıllarda tekrar yıldızı parlayacaktır.
Orjinal Link: Ceyrek altın fiyatının 21 yıllık seyri! Ceyrek altın ne kadar? - Haberler
YIL ÇEYREK ALTIN
1997 Fiyatı 2.26 TL
1998 Fiyatı 5 TL
1999 Fiyatı 9 TL
2000 Fiyatı 10.5 TL
2001 Fiyatı 23.5 TL
2002 Fiyatı 32 TL
2003 Fiyatı 32.25 TL
2004 Fiyatı 33 TL
2005 Fiyatı 38.5 TL
2006 Fiyatı 50 TL
2007 Fiyatı 54 TL
2008 Fiyatı 72.5 TL
2009 Fiyatı 89 TL
2010 Fiyatı 117 TL
2011 Fiyatı 167.5 TL
2012 Fiyatı 163 TL
2013 Fiyatı 160.08 TL
2014 Fiyatı 164.40 TL
2015 Fiyatı 162.86 TL
2016 Fiyatı 213.80 TL
Dolar 3.88
Euro 4.50
Gram altın 159
Durmak yok yola devammmm ver mehteri verrrr
1 euro 10 tl olsun zengin fakir belli olsun
Tl Swap faizleri %14'de dayandı ... Kısaca Devlet borç bulamıyor , olay Doların Euro'nun yükselmesi meselesi değil ... Türk Devletinin borç bulamama meselesi ...
Sebebi ise ne faiz ne başka birşey ... Devleti kabileye çevirirsen o Devlet batar bu kadar basit
Cumhurbaşkanı Erdoğan Katar'a gidiyor | NTV
para lazım...
3.55ten dolara girmiştim yükselmesi hem hoşuma gidiyor hem üzüyor =( yılbaşında 4 olmasa bari
Yarin kapanisa dogru konusalim... Barut hala var ama bunun karsiligi ileride kotu olucak.
Bu Petrol fiyatları + Kış mevsimi artan enerji - Turizm geliri ile önümüzdeki aylar Rekor Cari açığı göreceğiz ...
bugün için fikirleri olan var mı? özellikle euro da.
Yazdim ,aslinda. Hazirmiyiz?
Kaç seviyesinden dalalım? 3,84? :)
09.11.2017 Bülteni:
Bugün gerçekleştirilmesi planlanan Yıldırım-Pence görüşmesi gündemin bir numaralı maddesini teşkil ediyor.
Mali piyasalar bu görüşmenin Türk-Amerikan ilişkilerinde bozulmayı durdurabileceğini düşünerek olumsuzluğu biraz törpüledi.
Dünyada ise Trump'ın Çin ziyareti, S.Arabistan'da yaşanmakta olan gelişmeler ve bunun Ortadoğu'da yansımaları takip edilecek.
Mali piyasalar bugün Başbakan Yıldırım ile ABD Başkan Yardımcısı Pence arasında yapılacak görüşmeye odaklandı. Ancak görüşmenin saat kaçta yapılacağına ilişkin henüz net bir haber yok. Kulis bilgilerine göre görüşmenin odağını son dönemde iyice gergin bir hâl alan Türk-Amerikan ilişkilerini yeniden normalleştirme çabaları oluşturacak. Bu kapsamda Başbakan Yıldırım'ın ilişkilerin düzelmesi adına ne gerekiyorsa yapmaya hazır ve yetkili olduğu belirtiliyor. Ancak esas soru ABD'nin taleplerinin ne olduğu ya da olacağı... Türk mali piyasaları bugünkü görüşmeden somut bazı adımlar çıkabileceği beklentisi ile dün öğleden sonra iyimser bir görünüm içerisine girdi. Gün içinde 3.90 seviyesini gören USDTRY kuru gece saatlerinde 3.85'li rakamlara kadar geriledi. Hisse senedi ve faiz cephesindeki olumsuz tablo da bir nebze de olsa törpülendi.
Dün açıklanan Eylül ayı sanayi üretimi beklentilerin üzerinde gerçekleşirken hem yılın üçüncü çeyreği hem de yılın geneline ilişkin GSYH büyüme tahminleri de yukarı yönde güncellendi. Mevcut ortamda 3Ç dönemi yıllık büyümesinin %10'larda olması, 2017 geneline ilişkin rakamın ise %6'lara ulaşması bekleniyor. Yine dün açıklanan perakende satış endeksleri ise Ağustos ayında rekor kırıldıktan sonra Eylül'de bir miktar ivme kaybı olduğunu gösterdi. Alt kırılımlar bazında baktığımızda ise gıda dışı perakende satışların önceki aya oranla belirgin bir düşüş kaydettiğini gözlemledik. Türkiye ekonomisinin Mart ayından sonra alınan önlemler sayesinde çok fazla toparlandığı hemen hemen tüm makro verilerce teyit ediliyor. Açıklanmakta olan şirket bilançoları da bu görünümü destekliyor.
Ancak, aşırı ısınma seviyelerine yaklaşan iç talebin bir yandan enflasyon dinamiklerini olumsuz etkilediği, diğer yandan ise dış ticaret açığını artırdığını not düşmekte de yarar var.
Yurtdışı piyasalardaki iyimserlik tam gaz korunuyor. Gelişmiş ülke borsa endeksleri ya tarihi zirve seviyelerinde ya da son yılların tepesinde işlem görüyor. Gelişmekte olan ülke para birimleri ise bu olumlu havadan uzak bir görüntü sunuyorlar. Özellikle de siyasal, ekonomik, diplomatik ya da jeopolitik çerçevede olumsuz görünüme sahip olanlar... Türk Lirası da ne yazık ki bu kategoride yer alıyor. Dün döviz sepeti, EURTRY ve GBPTRY kurları yeni zirvelere ulaştılar. USDTRY kuru ise 3.90 seviyesini görerek tarihi zirvesinin sadece %1 uzağından işlem gördü. Tatsız rekorlar faiz cephesinde de gözlemlendi. 10 yıllık tahvilin bileşik faizi %12.3 ile tüm zamanların en yüksek seviyesini görürken 1 yıllık USDTRY swap faizi ise
2008 yılından bu yana ilk kez %14'lü rakamları gördü. Açıkçası bu olumsuz tablonun arkasında diplomatik riskler ağırlıklı olarak yer tutuyor. Bu risklerin neden olduğu güven kaybı kademeli olarak ekonomik değişkenlere de sirayet edebilecek bir potansiyel içeriyor. Türkiye'nin başta ABD ile olmak üzere ilişkileri normalleştirme kapsamında adımlar atabilmesi durumunda mali piyasalarda hatırı sayılır oranda bir iyileşme olacağını not düşmekte fayda görüyoruz.
Bugünün veri gündemi küresel anlamda sakin. Avrupa Merkez Bankası kaynaklı açıklamalar dışında küresel mali piyasaları etkileyebilecek önemde bir veri yok. İçeride ise TCMB'nin haftalık para ve banka istatistikleri dışında takip edilecek bir veri yok. Bu istatistiklerde ise ağırlıklı olarak yurtiçi yerleşiklerin dolarizasyon eğilimlerinde ne tür bir değişiklik olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Asıl dikkatler dünyadaki siyasal ve diplomatik gelişmeler üzerine yoğunlaşmış durumda: ABD Başkanı Trump'ın Çin'deki temasları, S.Arabistan'da yaşanmakta olan gelişmeler ve bunun Ortadoğu üzerindeki yansımaları gibi gündem maddeleri gündemde daha fazla yer tutuyor. Türkiye'de ise Yıldırım-Pence görüşmesine odaklanacağız.
Görüşme sonrasında yapılacak olası açıklamalar nezaket çerçevesinde olumlu görünebilir. Ancak asıl etkiyi önümüzdeki günlerde herhangi bir somut adım atılıp atılmayacağı üzerinden test edebileceğiz. Piyasaların da reaksiyonu bu minvalde gerçekleşecek. Son dönemde ana eğilimi zayıflama yönünde olan TL'nin Türk-Amerikan ilişkilerinde somut bir normalleşme adımı atılmaması halinde, 27 Kasım'da başlayacak Zarrab davası öncesinde bu eğilimini korumaya devam edebilir. Bu nedenle diplomatik görüşmelerin yakından takip edilmesi ve temkinli/tedbirli duruşun sürdürülmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Mayıs ayında euro üzerinden satılan bir şeyler alacağım sizce paramı euroda mı altında mı bekleymeliyim? ya da alternatif? siz olsanız ne yapardınız TL olarak bekleyor şuan
TCMB'nin bugün açtığı 1 milyar 250 milyon dolarlık 1 hafta vadeli TL depo karşılığı Döviz depo ihalesinde gerçekleşen tutar 585 milyon dolar olurken, ihaleye 90 milyon dolarlık teklif geldi.
İhalede faiz oranı dolar için yüzde 1,25, TL için yüzde 12,25 olarak ilan edilmişti.
Kısaca , Türkiye borç bulmakta zorlanıyor.. Swap genelde İngiltere piyasalarından temin edilen Borç... Kur + faiz o yüzden yükseliyor .... Ana sebep üstteki Mütercimlerin Videosunda anlatılan konu
Ocak gibi yüklü miktarda euro alacak birine beklemesini mi yoksa almasını mı tavsiye edersiniz önerileriniz neler?
27 aralık ta dünyanın bilmem nesi olacakmisiz ekonomi cosacakmis. Ne diyor bu herif
Haftalik beklentiler neler ?
Piyasayi takip edemiyorum ancak bir dalga daha bizi bekliyor.
Sunu unutmayin,noel tatili var. piyasa sig iken her turlu mudahele guzel cevap verir. Yil sonu kapanis bu seviyeler olabilir.
Orjinal Link : Ekonomideki karar alma mekanizması felce uğradı
Sözcü 'den Özlem Gürses'in sorularını yanıtlayan Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz*Türkiye ekonomisinin, 2001’deki kriz süreci ile benzerlik gösterdiğini söyledi: Her şeye tek bir ses karar veriyor. Bu nedenle koordinasyon yok ve daha önemlisi yapılan yanlışlarla ilgili kimse ‘Bunu biz nasıl düzeltiriz’ diye soramıyor. Tekeri patlak kamyon gibi gidiyoruz, üstelik fren de yok. Kaynak: Ekonomideki karar alma mekanizması felce uğradı
14.11.17:
Küresel mali piyasalar sakin bir seyir kaydederken gelişen ülke para birimleri üzerinde net bir satış baskısı hissediliyor.
TCMB üstü örtülü bir vadeli döviz satım mudahalelerine hazırlanıyor.
Detaylarını kısa süre içerisinde duyacağız.
Hazine'nin bugün düzenleyeceği iki ayrı tahvil ihracını yakından izlemekte yarar var. Günün veri gündemi de oldukça yoğun.
Küresel mali piyasalar dünü oldukça sakin bir seyirle tamamladı. Sanki tatildeymiş gibi... Hisse senedi endekslerinde çok ufak oranlı değişiklikler yaşanırken para birimleri, tahviller ve emtia anlamlı fiyat hareketleri kaydetmedi. ABD'de vergi reformuna ilişkin soru işaretleri zihinleri meşgul edip piyasalardaki iyimserliği durdururken yıl sonu nedeniyle hedge fonların kâr realizasyonu arayışları da bu eğilime destek oldu. Dünün tek dikkat çeken fiyat hareketi gelişen ülke (EM) para birimlerinde yaşandı. Bir yandan Amerikan tahvil faizlerindeki yükseliş nedeniyle EM paralarına yönelik azalan ilgi, diğer yandan ülke bazlı riskler başta G.Afrika Randı (ZAR) ve Türk Lirası (TRY) olmak üzere EM paralarında hatırı sayılır oranlarda değer kayıplarına neden oldu.
Dünün iç taraftaki en önemli gündem maddesi TCMB'nin faizlerde artırıma gitmeden kurdaki yükselişi dizginleme gayesiyle bizleri yeni bir politika enstrümanı ile tanıştırmasıydı. Henüz detaylar açıklanmamış olsa da Başkan Yardımcısı Kilimci TCMB'nin ihale açmak suretiyle bankalarla teminat karşılığında vadeli döviz satım işlemi yapacağı bilgisini verdi. Bu işlemler vadesinde TL üzerinden nakdi uzlaşı ile sonlanacak. Yani TCMB'nin döviz rezervlerinde herhangi bir kayıp yaşanmayacak. Ancak, fiyat riskini TCMB üzerine almış olacak. Yani TCMB bu işlemler karşılığında pozisyonunu arka tarafta kapatmayacağı için USDTRY'de kısa pozisyon taşıyacak ve bu da kurun vadede işlem fiyatının üzerinde olması durumunda kur zararı ile sonuçlanacak. Gerçi TCMB'nin mevcut kârı oldukça yüksek olduğu için bu risk bir nebze de olsa gözardı edilebilir. Bu yapıya üstü örtülü bir döviz satım müdahalesi ile karşı karşıyayız da diyebiliriz. Tabii ki detaylar açıklanınca daha net bir bilgiye sahip olmuş olacağız ve bu ihalelerin miktarını, vade yapısını ve işlem esaslarını öğreneceğiz. Bu tarz bir politika aracının farklı versiyonları birçok ülke tarafından uygulandı.
Ancak en benzerini yakın geçmişte Meksika Merkez Bankası 20 milyar dolarlık bir toplam program ile uygulamıştı. Açıklama döviz kuru üzerinde pek bir etki yapmadı. Belki de detaylarının henüz bilinmiyor olması bu tarz bir tepkisizliği beraberinde getirmiştir. Kısa süre içerisinde yayımlanacak olan detaylarla birlikte konu ile ilgili olarak daha sağlıklı yorumlarda bulunabiliyor olacağız.
Hazine Müsteşarlığı bugün 2 yıl vadeli sabit kuponlu yeni tahviller ile 10 yıl vadeli tahvillerin yeniden ihracını gerçekleştirecek. Haftaya da bir ihraç yaparak bu ayki iç borçlanma programını tamamlayacak olan Hazine'nin bu ay toplamda piyasalardan 5.2 milyar TL borçlanması bekleniyor. En son ihaleler tahvil faizleri üzerinde ciddi bir baskı oluşturmuştu. Bugün itibariyle bu baskının o kadar şiddetli olmasa da bir miktar hissedilebileceğini tahmin ediyoruz. Tahvil faizlerinin halihazırda bulunduğu seviyeler son yılların en yükseği olması münasebetiyle teknik açıdan oldukça kritik... Bu nedenle ihale sonuçları piyasaların genelince yakından takip edilecektir.
Eylül ayında cari işlemler açığı piyasa beklentilerinin hafifçe üzerinde
4.5 milyar dolar oldu. Bu sonuçla Ocak-Eylül dönemi açık rakamı geçen yıla oranla %27 artarak 31.1 milyar dolar oldu. 12 aylık kümülatif rakamlara göre ise cari işlemler açığı bir önceki aya ilişkin 36.3 milyar dolardan
39.3 milyar dolara yükseldi. Bu tabloya nereden bakarsak bakalım belirgin bir bozulma olduğunu görüyoruz ve bu bozulmanın önümüzdeki aylarda daha da süreceğini öngörüyoruz. Mevcut bozulmanın ardındaki en temel husus altın ticaretinin yılın ilk dokuz ayında 7.4 milyar dolar açık vermesidir. Bu rakam geçen yılın aynı döneminde artı 3.1 milyar dolar idi. Finansman tarafında Eylül'de 0.7 milyar dolar net yabancı doğrudan sermaye girişi;
3.4 milyar dolar portföy yatırımı girişi; 0.3 milyar dolar ise net kredi çıkışı ölçüyoruz. Net hata ve noksan kalemi 1.7 milyar dolar fazla verirken tüm bu tablonun netinde resmi döviz rezervlerinin 0.9 milyar dolar arttığını gözlemliyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, beraberindeki heyetle birlikte dün Rus mevkidaşı Putin ile bir araya geldi. Uzun süren toplantıdan sonra yapılan açıklamalarda iki ülke arasındaki ilişkilerin tümüyle eski haline döndüğüne dikkat edilirken siyasi, askeri, ekonomik, ticari bütün ilişkilerin her geçen gün artarak devam edeceği vurgusunda bulunuldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün Kuveyt, yarın ise Katar'ı ziyaret edecek. Başbakan Yıldırım'ın ABD ziyareti ile başlayan bu görüşme silsilesinde kritik bazı konuların dikkatle ele alındığını düşünüyoruz. ABD yönetiminin son dönemdeki adımları ve bu kapsamda Başkan Trump'ın ziyaretleri (özellikle de Asya'ya yapılan), Ortadoğu'da S.Arabistan merkezli gelişmeler ve bölgeden gelen yeni dizayn sinyalleri, vb. gelişmeler küresel siyasal dengelerde önemli bazı adımların atılmakta olduğuna işaret ediyor. Türkiye'nin son dönemde yoğunlaşan diplomatik çabaları ise bu yeni denge modelinde nasıl bir yer edineceği ile ilgili... Bu konu oldukça derin ve bu bültenin amacını aşıyor. Ancak, küresel anlamda siyasal ve diplomatik bakış açısı ile önemli bir dönemden geçtiğimiz aşikâr ve bunun somut sinyalleri önümüzdeki dönemde gelebilir.
ABD'de 27 Kasım'da başlayacak olan Zarrab davasının dahi bunun bir parçası olduğunu düşünüyoruz.
İngiltere'de Başbakan May'in güvensizlik oyu alabileceği haberleri Pound'u olumsuz etkiliyor. Petrol fiyatları S.Arabistan kaynaklı gelişmeler ile son
29 ayın zirve seviyelerinde salınıyor. Bugün veri gündemi oldukça yoğun:
ABD'de ÜFE enflasyonu; Almanya'de GSYH büyümesi; TÜFE enflasyonu ve ZEW endeksi; İngiltere'de enflasyon rakamları açıklanacak. Merkez bankacılar bugün ECB Başkanı Draghi'nin daveti ile bir araya geliyor. Bu kapsamda TSI13.00'ten itibaren FED, ECB, BOJ ve BOE merkez bankası başkanlarının konuşmaları takip edilecek. Gelelim piyasa fiyatlamalarına... Önümüzdeki günlerde Amerikan tahvil ve hisse senedi piyasalarının küresel seyir üzerinde belirleyici olacağını tahmin ediyoruz. Bunun için de ABD'de vergi reformu büyük bir önem arzediyor. ABD Başkanı Trump uzun soluklu Asya ziyaretini tamamlayıp ABD'ye dönüyor. Bu nedenle de artık vergi reformu ile ilgili daha çok açıklama duyabileceğiz. Türkiye cephesinde USDTRY kuru 3.84 taban olmak üzere 3.84-3.90 aralığında dengelenmiş sinyalleri veriyor. Bu aralığın yılın geri kalan kısmında yukarı yönde kırılma ihtimali kuvvetli.
Bu nedenle de temkinli ve tedbirli tavrın sürdürülmesi gerektiğine inanıyoruz.
Borsayla uğraşanlara allah akıl fikir ve sabır versin. Hiç bu kadar saçma temelsiz hareketlerin olduğu bir dönem olmamıştı. Döviz rekor kırıyor garanti %3.5 artı. Neyi takip edicez neye göre alıp satıcaz gerçekten çok zor. Mümkün okduğunca ana trendi takip edip hızlı realize edilebilecek pozisyonlar açmak en mantıklısı gibi
Aselsan bile spek kağıt gibi gidiyor.
3,90 diye seviyeye inanmiyorum. En kucuk olumsuz harekette 3,92+
aselsan hakkında düşünceleriniz neler, şuanda yıllık yüzde450 ayda yüzde 50 kazandırıyor, bi d tüpraş hakkında ne düşünüyorsunuz
Aselsan hakkında çok yanıldım. fikrimi danışan bir arkadaşa ben şuan almam çünkü yükseldi zaten dedim, o aldı ve daha da yükseldi. fikir beyan etmem yanlış olur şuan.
tüpraş ise alınıp kenarda tutulması gereken bir kağıt. temettü dağıtması keyif veriyor ayrıca her zaman prim yapan bir hisse. ben her ayın aynı günü aynı miktarda alım yapıyorum. çok eski tarihlerde alınmış hisseler olduğu için ortalamam çok düşük. dolayısıyla yüksekten alsam bile kar ediyorum her seferinde.
15.11.2017:
Dün petrol fiyatlarındaki düşüş ile küresel borsalar olumsuz bir eğilim kaydetti. Ancak BİST cephesinde görünüm yüz seksen derece farklı idi!
ABD Doları dün uluslararası piyasalarda değer kaybına uğrarken TL karşısında 3.91'lere varan bir değerlenme kaydetti!
Bugün TSİ16.30'da ABD'de açıklanacak olan TÜFE enflasyonu ile perakende satış rakamları yakından takip edilecek.
Dün küresel mali piyasalar oldukça hareketli bir gün geçirdi ve fiyat seviyelerinde belirgin mânâda dalgalanmalar yaşandı. Öncelikle, petrol stoklarındaki artış Amerikan tipi ham petrol varil fiyatını %4'e yakın bir değer kaybı ile 55 dolar düzeyine çekti. Petrol fiyatlarındaki sert düşüş, enerji üreticisi şirketler üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle küresel hisse senedi endekslerini de aşağı çekti. Bu bağlamda gelişmiş ülke hisse senedi endekslerinde az, gelişmekte olanlarda ise biraz fazla düşüşler yaşandı. Ancak bunu kâr realizasyonu kapsamında düşünmekte yarar var zira endeksler aylardır aralıksız olarak yükseliyor. Bu arada Türk borsa endeksi uzun zamandır olduğu üzere dün de hem Türk mali piyasalarındaki genel eğilimden hem de dünya piyasalarının yönünden kopuk bir seyir izledi. Banka hisselerine gelen talep paralelinde BİST100 endeksi günü şaşırtıcı bir şekilde %1.2 oranında yükselişle tamamladı.
Dünün uluslararası piyasalardaki bir diğer önemli hareketi ise Euro cephesinde yaşandı. Almanya'da 3Ç dönemi çeyreklik GSYH büyümesi %0.6'lik beklentiye karşılık %0.8 oldu. Güçlü büyüme Avrupa Merkez Bankası'nı daha sert adımlar atmaya itebileceği beklentisi ile Euro'yu destekledi: EURUSD paritesi sert bir yükselişle 1.18'li rakamlara geldi. EURGBP paritesi de
0.8980 ile son üç haftanın zirvesine ulaştı. Aslında gün içerisinde ABD'de açıklanan ÜFE enflasyonu da beklentilerin üzerinde gelerek FED'in Aralık ayında faiz artırma ihtimalini desteklemişti. Neden piyasa bunu görmezden geldi sorusunu kısmen teknik sebeplere bağlamak lazım zira EURUSD paritesinin teknik olarak düşüş eğilimini sonlandırması yükselişi daha da tetiklemiş olabilir. Düşemeyen fiyat yükselir ilkesiyle... Euro'daki dünkü değerlenme EURTRY kurunun da tarihi zirvesini bir adım daha yukarı taşımasına yardımcı oldu.
Türkiye'de dün Hazine'nin düzenlediği tahvil ihraçlarına, özellikle de 10 yıl vadeli tahvile zayıf bir talep geldi. Bir önceki ihalelerde de benzer bir tablo kaydedilmişti. Uzun yıllardır böyle bir tabloyla karşılaşmadığımızı itiraf etmekte yarar var. Dünkü ihale sonuçları tahvil faizlerindeki soluklanma beklentisini de boşa çıkardı. Bu bağlamda ikincil piyasada 10 yıllık tahvilin bileşik faizi %12.36 ile bir adım daha yukarı çıkmış oldu.
TCMB'nin bankalara vadeli döviz satışı ile ilgili yeni adımının detaylarını bugün açıklaması bekleniyor. Buna göre hergün düzenli olmak kaydıyla ufak tutarlarda (mesela günlük 100 mio USD kadar gibi) bankalara vadeli döviz satışı yapılacak. Bu işlemler vadesinde TL üzerinden nakdi uzlaşı ile sonlanacak. Yani TCMB döviz rezervlerinde herhangi bir kayıp yaşamayacak.
Ancak, fiyat riskini TCMB üzerine almış olacak. Yani TCMB bu işlemler karşılığında pozisyonunu arka tarafta kapatmayacağı için USDTRY'de kısa pozisyon taşıyacak ve bu da kurun vadede işlem fiyatının üzerinde olması durumunda kur zararı ile sonuçlanacak. Üstü örtülü bir döviz satım müdahalesi ile karşı karşıyayız diyebiliriz. Ancak, okuyabildiğimiz kadarıyla piyasalar daha agresif bir uygulama bekliyor. Mesela günlük rakamın Meksika örneğinde olduğu üzere daha fazla olması gibi...
Bugün yurtdışında veri gündemi oldukça yoğun: ABD'de TSİ16.30'da TÜFE enflasyonu ve parakende satışlar ile daha geç saatlerde petrol stok rakamları; İngiltere'de istihdam raporu yakından takip edilecek. Türkiye'de TSI10.00'da işsizlik oranı açıklanacak. Açıkçası Türk mali piyasalarının görünümü şu aralar pek iç açıcı değil ve bunu uzunca bir süredir de işaret ediyoruz. USDTRY kurunun seyrine bakanlar için henüz zirve görülmedi denebilir ancak TRY hem sepete hem de EUR'ya karşı değer kaybetmekte. Bu olumsuz tablonun ardında diplomatik sorunlar da yer tutuyor. Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan gerekse de Başbakan Yıldırım son günlerde yoğun yurtdışı temasları ile bu alanda çaba sarfetseler de mali piyasalar henüz ilişkilerde normalleşme olduğuna ikna olabilmiş değil. Mali piyasalardaki bu tabloya 27 Kasım'da başlayacak olan Zarrab davasının da etkisinin olabileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle de uzunca bir süredir işaret ettiğimiz temkinli ve tedbirli duruş geliştirme ihtiyacının artarak sürdüğüne inanıyoruz.