Konuyu uzatmıyorum. Sadece söz uçar; yazı kalır. Son kez bu yazılanları toparlayıp cevaplamak için yazıyorum:
1) Hangi döneme ait ODD Raporlarına Alper bakmış bilmiyorum. Ancak benim söylediğim Specialelerden biri 2013 Aralıkta gelen ilk araba. Diğeri de yine kırmızı/Nart stripe'lı 4 nokta kemersiz ve radyo/CD'siz gelen (evet sipariş hatası ama konumuz bu değil); bu 2 aksesuar olmadığı için plakası takılmış olmasına rağmen geri alınan araba. Bu 2 araba da ODD Raporlarında F.A.'nın müdürlüğü zamanında ithal edilmiştir.
2) Cali 30, her ne kadar ben 4 araba yazmış olsam da Alper tarafından 30 tane Cali olarak algılanmış. Halbuki ben makyajlı California'yı söylemiştim (bilindiği üzere 30 kg hafif; 30 hp daha güçlü olduğu için adı Cali 30) Zaten ben TR'de toplamda 30 tane Cali bile olduğunu sanmıyorum. Belki vardır. Bu araba da siyah renk, 800 km'de, Kayseri'ye gitti. Nerden biliyorum? Benim haftasonu servise gittiğim gün serviste Kayseri'ye gönderilmek için çekiciye yüklüyorlardı.
3) Alper'in LaF hakkındaki bilgileri doğru değil. İlk satılan araba (yani Vural Ak'ın evrakları yetişmediği için alamadığı denen araba) aslında Habaş'ın almaktan vazgeçtiği arabaydı. Vural Ak, kendi arabasını aldı. Kendi şirket evrakları yetişmediği için alamadı diye bir olay yok. Çünkü gelen beyaz arabanın ithalatçısı ve gümrükçüsü kendi firması değil.
4) Benim Fermas'a 1 kuruş faydam olmadığı ve arabamı bile dışarda boyattığım konuya da Alper değinmiş zaten. Herşeyden önce ben daha arabamı boyatmadım ki dışarda boyatayım. Ayrıca ben aldığım lastiklerden yaptırdığım rot ayarlarıma, egzost/airbox montajıma kadar herşeyi Fermas serviste yaptırıyorum. Neyi nerde yaptığım; nerden aldığım kimseyi ilgilendirmez. O ayrı ama bu açıklamayı "1 kuruş faydan yok" sözüne karşı ben arabaya bindiğim dönemde servise satıştan (arabayı Fermas'tan alsaydım) daha fazla para kazandırdım sözüydü. Alper Fermas'ın kar marjlarını bildiğini, satıştan çok daha fazla kar edildiğini söyledi. Ben de maliyetine sırf nakite dönsün diye satılan araba biliyorum. Neyse konu benim 1 kuruş bile faydam olmaması ve arabamı dışarda boyatmamdı. Bu arada 2. El Fermas aracı alıp servise bile uğramayan müşteriler varken şu ana kadar ilk anda aklıma gelen benim servisten almış olduğum 4 takım lastik, 2-3 takım (ön-arka) fren balatasının yanında 4 sefer rot yaptırdığım rot ayarı, bilimum sök-tak ayar var. Araçta 7 yıllık bakım paketi olduğu için hala senelik bakımlar ücretsiz. Ordan bir faydamız yok.
5) Fermas'ın 2015'te kotası olmadığı konusunda spekülasyon yapmayacağım. Sene sonu bunu ODD raporlarından görürüz.
6) Kapora konusunda da hangi cüretle kapora alınmadan araç sipariş edildiğini söylediğim yazılmış; ayıp denmiş. O zaman şunu söyleyim; showroomdaki silverstone stripesız arabayı benim müvekkilim sipariş etti. Fakat arabanın zamanlaması, bir takım olaylar, kurlar vs derken alınmadı. İşin daha en başından beri her aşamasından haberim var. Showroomdaki diğer Grigio ferro speciale için de kapora alınmamış. Bunu da "bu arabaya nart stripe içi sarı hiç gitmemiş. Ayrıca neden 4 nokta kemer yok" diye showroomda sorduğumda sipariş arabaydı alınmadı dendiği zaman kaporayı ne yaptınız diye sorduğumda kaporasının alınmamış olduğunu öğrendim.
7) Ben ODD kayıtlarında hata var demedim. X, Y'den daha fazla araba satar/sattı; daha iyi satıcıdır da demedim. Yazdığım tekrar okunursa Sinan daha hiç Ferrari satamadı dendiği için benim bildiğim 4 araba var sattığı dedim. Bunlardan da sadece LaF yeni girişli.
8) Bu konuda Emir'in dediklerine katılıyorum. Bu forumda yazmayan; burayla ilgisi olmayan insanların şu an arkasından konuşuyoruz. Asıl ayıp olan bu. Benim bu konuda yazma sebebim özellikle "Sinan'ın beceriksiz biri olarak gösterilmeye çalışılıp isminin anılmasıydı". Sinanla ilişkim dostumdur. Her hafta ailecek görüşürüz; yurt dışına birlikte tatile gideriz. Bu kadar uzun ve yakından tanıdığım biri hakkında doğru olmayan (hiç araba satamadı) söz çıkarıldığı için yazdım. Kaldı ki Sinan'ın araçlar hakkındaki teknik bilgisi gerçekten çok üst düzeydedir. Serviste işi düşen tüm Maserati ve Ferrari sahipleri bilir.
Sonuç olarak buradan adam karalayıp kötülemek çok kolay. Yazılanlara dikkat etmekte fayda var. Ben kesin olarak bilmediğimi yazmam; spekülasyon yapmam; duyduğuma inanmam, gördüğümün yarısına inanırım.