Benı donleyıp 52-58 arası trade yapanlar,tl kerı hazırlayın,alım sevıyesı gelıyor. Ancak 1-2 gun krıtık. 61'den satıs cok geldı,58'den alıs baya gelıyor...
Printable View
Benı donleyıp 52-58 arası trade yapanlar,tl kerı hazırlayın,alım sevıyesı gelıyor. Ancak 1-2 gun krıtık. 61'den satıs cok geldı,58'den alıs baya gelıyor...
Parıte etkısıyle 62'lerdeyız. 65'lere kadar satısdayız....
Takıbe devam...
3,63-3,64 ilk direnç seviyesi deniyor. Yarın buraları görürüz rahatlıkla.
Olumlu birşey yokki zaten, Kurun seviyesini boş verin bugün Mb ortlama fonlama 11.96 oldu!!! Ve bu faiz oranlarına rağmen kurdaki oynaklık bir türlü aylardır kontrol altına alınamadı , alınamaz zaten.. Faizleri gözden kaçırmayın bence , faizler hem Mb tarafında hem mevduatta %50'ye yakın arttı!! Yani faizler eski seviyesinde olsa şu an 4 liraları görürdük çok büyük ihtimalle...
Doğru yılbaşına göre %50 oranında artan faize rağmen kur ancak 30 kuruş geri gelebildi, onca müdahale ve algı operasyonuna rağmen.
Bultenlerı okudum ama artısın sılahlardan kaynakladıgına rastlıyamadım.
Bugun cok oynaktı,once 61 zorlandı pesınden 58 ama aksam 62 oldu tekrar...
faizler her geçen ay en az 0,50 artıyor bu gidişat hiç iyi değil krizi yokmuş gibi davranmak
borsaya suni artış vermek
küçük balıklar oltaya gelmiyor
dolar alıyor millet
bunlar bu seneyi çıkarabileceklermi acaba :)
erken seçim faizler 16 lara gelsin duyarız :)
yoksa bu başkanlık başlarına bela olacak
Fatih Keresteci'nin 10.05.2017 yazısı:
ABD'de Başkan Trump'ın PYD'ye ağır silahlar verilmesine ilişkin planı onaylaması Türk mali piyasaları açısından oyun değiştirici nitelikte olumsuz bir haber...
Bu haber karşısında USDTRY kuru için kısa vadeli hedefimizi 3.63-3.64'ten
3.70 seviyesine yükseltiyoruz.
TSİ15.00'te ECB Başkanı Draghi'nin konuşması Euro üzerinde önemli olabilir.
EURUSD paritesinde kısa vadeli olarak 1.0735 hedefimizi koruyoruz.
Türk mali piyasaları dün oldukça hareketli ve dalgalı bir seyir kaydetti.
Günün ilk yarısında küresel mali piyasalarda ABD Doları'nın (USD) değer kazanmasına paralel olarak USDTRY kuru 3.61'li rakamlara varan bir yükseliş kaydetti. Bu hareket yavaş yavaş dinmeye yüztutmuşken akşam saatlerine doğru ABD Başkanı Trump'ın PYD'ye ağır silahlar verilmesini onayladığına ilişkin gelen haber piyasa görünümünü yeniden olumsuza çevirdi. Kısa bir zaman dilimi içinde Türk Lirası (TL) gelişen ülke para birimlerinden negatif ayrıştı. USDTRY kuru 3.62'li rakamlara yükseldi. Hisse senedi ve bono&tahvil piyasaları kapanmış olduklarından ötürü bu haberi fiyatlara yansıtmadılar ve öğleden sonraki olumlu hava ile kaldılar. Bu kapsamda
BİST100 endeksi günü %1.6 oranında yükselişle tamamlarken 10 yıllık tahvilin bileşik faizi ise %10.5'li seviyelerde idi. Ancak, bugünün açılışı ile birlikte bu fiyatların hızlı bir şekilde bozulma ihtimalinin kuvvetli olduğunu belirtmekte yarar var.
ABD'de Trump'ın PYD'ye ağır silahlar verilmesini onaylaması beklenmedik bir haberdi. Hele ki, 16-17 Mayıs tarihlerinde yapılacak Erdoğan-Trump zirvesi öncesinde... Bu kararın zirveye hazırlık olarak ABD'de bulunan Türk heyetinin Trump ile yaptığı görüşmenin hemen ardından gelmesi de beklenmedik niteliğini pekiştiriyor. Bu karar ne anlama geliyor? ABD, DAEŞ'e karşı mücadelede PYD/YPG'yi baş aktör olarak seçmekle kalmayıp Suriye'nin kuzeyinde Kürt koridoru kurulmasına da üstü örtülü olarak destek vermiş oluyor. Bu, Türkiye'nin tezlerine ters olmakla kalmayıp kırmızı çizgilerinin ihlâli anlamına geliyor. ABD bölgede uzunca süredir bu yönde bir izlenim sunuyor olsa da Türkiye tarafında bunun Pentagon'un stratejisi olduğu, yeni başkan Trump konuya hakim oldukça tablonun değişeceği yönünde bir izlenim hakimdi. Bu nedenle de Türkiye olarak Trump ile ilgili herhangi bir olumsuz açıklamadan imtina ediliyordu. Mevcut durum gösteriyor ki ABD'nin PYD'ye bakış açısı resmi devlet politikası haline gelmiş durumda...
Bu hamleye Türkiye'nin tepkisinin ne olacağı konunun gidişatı üzerinde belirleyici olacak. Sözlü tepkinin sert olacağı aşikâr... Ancak pratikte bir adım atmak olayı çatışma ortamına sürükleyebilir zira görsel basında hergün yenisi yayımlanan videolar ABD'li askerlerin Suriye'nin kuzeyinde konumlandığını ve PYD/YPG güçleri ile birlikte hareket ettiğini gösteriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu habere rağmen ABD ziyaretini gerçekleştireceğini ve Trump'ı bu kararından vazgeçirmeye gayret sarfedeceğini tahmin ediyoruz.
Her ne kadar gidişatın tersine dönmesi zor görünse de... Bu gelişme önümüzdeki günlerde Türkiye'nin dış politikasında da değişiklikleri beraberinde getirme potansiyeli içeriyor. Mesela, Türkiye'nin Rusya ile daha da yakınlaşması gibi... Zira, Türkiye'nin NATO üyesi olarak ortaklarından köstek görmesi NATO dışı yakınlaşmalara ağırlık vermesini beraberinde getirebilir. Ancak, unutmamakta yarar var ki Rusya da Suriye'nin kuzeyinde Afrin'de konuşlanmış ve PYD/YPG ile yakın ilişkiler kurmuş durumda... Kısacası dış politikada sıkışıklık ve yanlızlaşma durumu ile karşı karşıyayız. Önümüzdeki üç hafta bu kapsamda oldukça önemli olacak ve yeni fotoğraflara öncülük edebilecek. Mesela Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün AB ile ilgili yayımladığı mesajda referandum öncesi konuşmaların aksine daha ılımlı bir ton kullanması ya da AB Bakanı Çelik'in 11-12 Mayıs'ta AB nezdinde gerçekleştireceği temaslar gibi. Bu çerçevede 16-17 Mayıs Erdoğan-Trump zirvesi; 25 Mayıs'ta Brüksel'de NATO Zirvesi; sonrasında ise AB ile yapılacağı açıklanan "büyük zirve" büyük önem arzedecek.
Son günlerde USDTRY kurunun 3.63-3.64'lü seviyelere yükseleceği yönünde tahminlerde bulunurken tabii ki dün Trump'ın attığı adımı öngörmüyorduk.
Ancak, Suriye'nin kuzeyinde büyük bir risk olduğu ve bunun görmezden gelinmemesi gerektiği daima aklımızın bir köşesinde yer tutuyordu. Şu an itibariyle Türk mali piyasaları açısından oyun değiştirici nitelikte bir olay ile karşı karşıya olabiliriz. Bizim terör örgütü olarak nitelendirdiğimiz ve güney sınırımızda hakimiyet alanını her geçen gün biraz daha genişleten bir güce ABD tarafından ağır silahlar veriliyor...
Dün sözcü tarafından yapılan açıklamada bu durumun Türkiye'nin güvenliğini tehdit etmemesi için her türlü önlemin alınacağı belirtilse de durum artık çok farklı! Üstelik, Türk-Amerikan ilişkilerinin gerilme riskini de beraberinde barındırıyor. Bu nedenle Türk mali piyasaları açısından jeopolitik risk primi biraz daha artmış durumda. Bu da bizi USDTRY kuruna ilişkin kısa vadeli hedefimizi 3.70'e çekmek durumunda bırakıyor. Hisse senedi ve bono&tahvil piyasaları da kaçınılmaz olarak bu riskleri fiyatlayacaktır.
ABD'den gelen beklenmedik nitelikteki haberler dün sadece PYD ile sınırlı kalmadı. Trump ve yönetiminin Rusya ile ilişkilerini inceleyen ve bu kapsamda soruşturmalar yürüten FBI'nın başkanı Comey dün itibariyle görevden alındı. Bu haberin iç siyaset boyutu çok çetrefilli olsa da bizi ilgilendiren piyasa boyutu olacak. Bu sabah saatleri itibariyle piyasalarda var olan tedirginliği buna bağlayabiliriz. Amerikan iç politikasındaki çekişmelerin devam ediyor olması ABD Doları'nı olumsuz etkileyebilir. Ama bu aşamada bu etkinin çok sınırlı kalacağını tahmin ediyoruz. EURUSD paritesini 1.0860'tan 1.0890'lı rakamlara getirecek kadar. Parite açısından bugünün en kritik haberi Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Draghi'nin TSI15.00'te yapacağı konuşma olacak. Fransa seçimleri sonrasında Draghi'nin ilk konuşması niteliğine sahip olacak bu gelişmenin EURUSD paritesi üzerinde belirleyici olmasını bekleyebiliriz. EURUSD paritesine ilişkin kısa vadeli tahminlerimizde herhangi bir değişiklik yok. 1.0950-1.1000 aralığından yapılan satışlara ilişkin kısa vadeli 1.0735 hedefimizi koruyoruz. Bugünün makro ekonomik veri gündemi oldukça sakin. Yakın vadede ABD'de Cuma günü açıklanacak olan TÜFE enflasyonunun önemli ve belirleyici olacağını öngörüyoruz.
Torque Tuning
Yazı güzel eyvallah ama dün Ekonomi bakanının açıklaması vardı, Ohalin kalkmasını istiyorum gibi.. Daha öncede bunu tekrarlamıştı ki ekonomi daha da zora girerse Ohal'in kaldırılacağı bir tarih belirlenir ve bu şekilde bir nebze rahatlama sağlanılabilir.. Ohal kalksa bile artık Hükümet güçlü çünki artık Hükümet = Devlet aynı..
Ben Ypg'ye yapılan operasyonun Cb'nin elini güçlendirme amacı taşıdığını düşünüyorum .. Ver Rezayı Suriye'de Kürt oluşumu kabul edeyim diyebilir... Abd ise Reza denilen şahıs üzerinden Türkiye'yi köşeye sıkıştırmış durumda ve ipin ucunun kime gittiğini biz bilmiyoruz ama Cb biliyor... Gerçekten Cb kararlı ise ve Türkiye'nin bekaasını düşünüyor ise zaten Ulusalcılar / Mhp'li mufaliflerde Cb'nin arkasında durur ama ben yinede şüpheliyim...
Türkiye Abd'nin planını Suriye Rejimi ile anlaşarak bozabilirdi ama inatla red etti bugüne kadar.. Bakalım bundan sonra ne olacak
Ekonominin zorda olduğunu Cb'nin , " Amacımız Ab'ye tam üyelik " Sözlerinden kolaylıkla anlayabiliyoruz... Referandum öncesi sanırım Ab kötüydü çıkacaktık ..
Bu kadar tutarsız dönek bir başka politikacı yok ki, referandum öncesi AB atar yaptı, oy toplamak için mağdur edebiyatı işini gördü. Bugün süt dökmüş kedi mübarek, ABD'dem tokadı yedi, Rusya'ya yanaşacak yüzü yok, ancak gitsin Kenya ile tarım reformu anlaşması yapsın, Mozambik ile turizm geliştirme kongrelerine katılsın. Bu saatten sonra hangi devlet TC'yi ciddiye alır ve stratejik işbirliğine girer yada uzun vadede birlikte yürür. Ben kendimi onların yerine koyduğumda ve TR'nin durmunu düşününce ağzımdan çıkan tek cümle "Bi ..kktirin gidin yaa, önümüzü görelim oluyor!"
Ypg nın etkısı sınırlı olucaktır,rahat olun. 70+ lar mumkun degıl(sadece bu haberle)
Parıte 07'lere gelırse,yıne parıte etkısı olucaktır. Burada dolar deger kazanır mı yada euro duser mı,bunu pıyasa belırleyecek.(tl karsısında,)
Dış polıtıkada cıddı yanlız kaldık ve bedellerı cokkkk agır olucak. Sadece kendı kıcını dusunen ve psıkolojık cokuntu ıcınde olan bırı basımızda....
Erdoğan eeyyyyyyy abd dedi
Trump sie la hırbo dedi
Özlediğimiz haddini bildirme sahneleri
Dolar varya ahhhh çok tatlı olacak
O borsa varya o ahhh asıl o tam çekirdek kolalık
Bu sene kolay kolay bitmeyecek gibi
YTD
Tam tersı acıldı pıyasa....
Tam spekulatorlerın kucagındayız. Pekı kım bunlar? Cok yakınımızdalar....
11.05 tarihli yazı:
ABD'nin YPG'ye kalıcı olarak ağır silahlar verme kararının yarattığı olumsuzluk dün küresel mali piyasalardaki iyimserlik ile yerini olumlu bir havaya bıraktı.
Ancak, bu riskin önemli olduğunu düşünüyor ve mali piyasaların dünkü iyimser eğilimine çok fazla anlam atfedilmemesi gerektiğine inanıyoruz.
Bugün Türkiye'de ödemeler dengesi istatistikleri, İngiltere'de faiz toplantısı, ABD'de ise ÜFE enflasyonu ön plana çıkıyor. EURUSD için 1.0735 tahminimizi koruyoruz.
Küresel mali piyasalar dün birçok belirsizliğe rağmen günü olumlu bir eğilimle tamamladı. ABD'de petrol stoğunun azalması; Irak ve Cezayir'in petrol arz kısıntısına destek vermeleri gibi nedenlerden ötürü ham petrol varil fiyatları son beş ayın en yüksek günlük artışını kaydetti. Böyle olunca da hisse senedi endeksleri biraz daha yukarı gitti. MSCI dünya endeksi tarihi zirvesini bir adım daha kuzeye taşıdı. Herhalde, major endeksler içerisinde, Çin dışında olumsuz sayılabilecek bir borsa performansından bahsetmemiz pek de mümkün değil (Çin'in kendine has sorunları var ve bununla mücadele etmesi endeks üzerinde aşağı yönlü baskı yaratıyor). Dünyada risk iştahı canlılığını koruyunca Türk mali piyasaları da olumsuz haberlere rağmen dünü şaşırtıcı derecede iyimser bir seyirle geçirdi. ABD Başkanı Trump'ın YPG'ye ağır silahlar verme planını onaylaması, bu silahların DAEŞ ile mücadele sonrasında da PYD/YPG güçlerinde kalacak olması önceki gün piyasalarda satış baskısına neden olmuştu. Bu gelişmeyi oldukça olumsuz bulmamıza rağmen piyasaların dünkü seyrine baktığımızda pek de önemsemediği net bir şekilde görülüyor: Türk Lirası %1 civarında değer kazanırken USDTRY kuru 3.58'li rakamlara gevşedi.
BİST100 endeksi günü %0.9 oranında yükselişle kapatarak yeni bir rekor kırdı. Bir tek faiz cephesinde hafif bir satış baskısı hakim oldu ve 10 yıl vadeli tahvilin bileşik faizi %10.6 seviyelerine yükseldi.
Küresel mali piyasalardaki kalıcı iyimserliğin ardındaki temel neden "ucuz ve bol likidite" koşullarının korunması... Avrupa ekonomilerinden gelen olumlu veri ve haberlere rağmen Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Draghi dün yaptığı konuşmada teşviklerin sürmesi gerektiğini söyleyerek güvercinvari duruşunu korudu. Draghi, ekonomik risklerin azalmış olmasına rağmen tahvil alımlarını sonlandırmak için henüz erken olduğuna vurgu yapıp ECB'nin mevcut ultra gevşek para politikasını bir süre daha devam getireceğinin sinyallerini verdi. ECB her ay 60 milyar Euro değerinde tahvil alımı yapıp piyasalara likidite sunarken mevduat faizini eksi %0.4; politika faizini ise sıfırda tutuyor. Öte yandan, Amerikan Merkez Bankası
(FED) kademeli faiz artırımlarına gitse de, yılın geri kalan bölümünde iki kez daha faizleri artıracağı şeklinde bir yönlendirme yapsa da finansal koşullar oldukça gevşek. Bu tabloyu diğer önemli merkez bankalarını kapsayacak şekilde de genişletebiliriz. Sonuç itibariyle, MSCI dünya hisse senedi endeksinin dün yeni bir zirve yapmasının arkasındaki temel hikaye küresel para politikalarının olabildiğince destekleyici düzlemde olması. Bu kapsamda olabilecek bir değişiklik piyasa eğilimini de değiştirebilir.
ABD'de Boston FED Başkanı Rosengren dün yılın geri kalan kısmında 3 kez daha faiz artırımı beklediğini söyleyerek bir miktar şahince konuşsa da kendisinin hem bu yıl hem de gelecek yıl oy hakkı olmuyor olması piyasa yansımasını oldukça sınırlı tuttu. Görünen o ki, majör merkez bankaları hızlı bir parasal sıkılaştırmaya gitmeden küresel mali piyasalar olumlu kalmayı sürdürecek.
Dünkü bültenimizde ABD Başkanı Trump'ın YPG'ye ağır silahlar verilmesine ilişkin planı onaylamasını oldukça olumsuz bir haber olarak değerlendirmiş ve piyasalar açısından oyun değiştirici bir faktör olduğunu vurgulamıştık.
Dün siyasi cepheden gelen açıklamalar da bizi teyit etti. Mesela, Başbakan Yıldırım bu kararın kabul edilemez olduğunu söylerken Milli Savunma Bakanı Işık ise konuyu "kriz" kelimesi ile nitelendirdi. Ancak, konunun dünkü finansal piyasa yansımasına baktığımızda neredeyse olumlu olduğunu
görüyoruz: Güne 3.62'li rakamlardan başlayan USDTRY kuru 3.58'lere varan bir düşüş kaydetti, borsa yeni bir rekor kırdı. Piyasa katılımcılarının yorumlarını dinlediğimizde ABD ile siyasi mânâda bir pazarlık olduğunu, YPG kararının karşılığında Türkiye'nin de bazı avantajlar elde etmiş olabileceğini belirtiyorlar... Bu bültende dedikodu ya da söylentiler ile hiçbir zaman ilerlemedik ancak TL'nin dünkü hareketini de anlamadığımızı net bir şekilde vurgulamakta yarar görüyoruz. Demek oluyor ki, bizim okumamıza göre, TCMB'nin sıkı likidite duruşu sonucunda TL faizlerinin oldukça yukarıda oluşması TL'de kalıcı bir değer kaybına engel oluyor.
TCMB'nin %12.0 civarında oluşan ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti, %12.25'teki depo swap faizi ya da bunların sonucu olarak %14'lü rakamlarda oluşan bir ay vadeli mevduat faizi kalıcı olarak TL satmayı engelliyor. Bu demek oluyor ki TCMB son dönemdeki adımları ile başarılı oldu. Bu görüşe kısmen katılıyoruz. Ancak, faizlerin uzunca bir süre yüksek düzeyde tutulmasının (hem de konvansiyonel olmayan araçlarla) reel sektör üzerinde yaratacağı tahribatı da ölçmekte yarar var. Bu durumun uzunca bir süre sürdürülmesi durumunda likidite sorunundan tutun da borçları döndürme kabiliyetine varan sorunlar doğurabileceğinden endişe ediyoruz.
Piyasaların bugünkü gündemine ve eğilimine dönersek... Sabah saatlerinde Asya'da hisse senedi endeksleri Çin dışında yukarı yönlü bir egilim kaydediyorlar. Para birimlerine yatay bir seyir hakim. ABD Doları'nda son birkaç günde kaydedilen değerlenme dün yerini dengelenmeye bıraktı. Mesela, EURUSD paritesi 1.0860-1.0880 dar bandı içerisine sıkıştı. Ancak, kısa vadeli bu dengelenmenin ardından ABD Doları'ndaki değerlenme eğilimine geri dönüleceğini tahmin ediyoruz zira FED Haziran toplantısında faiz artıracak ve ECB ise dün güvercinvari bir duruş sergiledi. EURUSD paritesinde kısa vadeli hedefimiz olan 1.0735'i bu kapsamda koruyoruz. Bugünün makro ekonomik gündeminde İngiltere'de faiz toplantısı ile sanayi üretimi; ABD'de ise ÜFE enflasyonu ön plana çıkıyor. Türkiye cephesinde ise ödemeler dengesi istatistikleri TSİ10.00'da açıklanacak. TCMB, dün yayımlamış olduğu bir not ile son iki yılda, yıllık bazda 10 milyar doların üzerine çıkan net hata ve noksan istatistiğini anlamlandırmaya gayret sarfetti. Buna neden olarak yurtiçi yerleşiklerin yurtdışı bankalardaki mevduatları ile ölçme/sınıflandırma metodolojisi ön plana çıkarıldı. Piyasa tahminlerine dönersek görüşlerimizde herhangi bir değişiklik yok. USDTRY kuru için yakın gelecekte 3.63-3.64 seviyelerinin görüleceğini, bir aylık perspektifte ise 3.70'in test edilebileceğini tahmin ediyoruz. Hisse senedi piyasasında mevcut seviyelerin üzerine doğru hareketlerde zorlanılacağı kanaatindeyiz.
Benzer bir görüşü ise tahvil faizlerinin mevcut enflasyon görünümünde aşağı yönde hareket etmesinin zor olduğu şeklinde vurgulayabiliriz.
10 mılyar dolardan fazladır,resmısı 10m dolardır o kara paranın....
3,64'e kadar satıscıyız.
Parıteyı donmus olmamız gerekıyor....
Cari açık sonrası Dolar ve Euro düşüşte
İstanbul, 11 Mayıs (DHA) – Cari işlemler açığının Mart ayında 3.06 milyar dolar ile beklentilerin hafif altına inmesi sonrasında dolar 3.5691 lirayı gördü.
ABD’nin PYD'ye silah vermesinin ardından yükselen jeopolitik kaygılarla 3.62 liraya kadar yükselen dolar, cari açık verisiyle 3.56 - 3.57 lira aralığına çekilirken, euro da 3.90 liranın üzerinden 3.88 - 3.89 lira aralığına indi.
Devlet bakalım ne kadar tutabilecek bu doları borsayı
dolar geçici olarak 3.55 e kadar geriler arkadaşlar ama siz bu seviyeden yani 3.56 dan dahi alın. sonra yine cüzzi çıkış var
ytd.
tabi ben yine ısrarla altın diyorum. altının sezonu geldi diyorum. Biz takı takan bir milletiz. şimdi sünneti doğumu evliliği artan bir dönem yaşıcaz. halk dahil altın alacak ve altın çok çok ucuz
ytd