Ben son birkez 48'leri zorliyacagimizi tahmin ediyorum ama bir turlu 52'yi guclu kiramadik...
Bantda sikistik. Bu kadar dar bantta sikismasi bizim gibi ulkeler icin iyi degil. 52-64 arasi gidip gelmesi daha guvenli olurdu...
Ben son birkez 48'leri zorliyacagimizi tahmin ediyorum ama bir turlu 52'yi guclu kiramadik...
Bantda sikistik. Bu kadar dar bantta sikismasi bizim gibi ulkeler icin iyi degil. 52-64 arasi gidip gelmesi daha guvenli olurdu...
son sayfalari okudumda pek bisey anlamadim su an 50 bin tl gibi bir parayi en iyi nasil degerlendirebilirim suan icin vade de duruyor fakat yilbasina kadar dolar yukselicek gibi duyumlar aliyorum sizin dusunceleriniz nelerdir?
3,51 seviyesinden dolar alınırmı ?
18.08.2017:
ABD'de Trump'ın güç kaybetmesi ve İspanya'da yaşanan terör eylemi nedeniyle mali piyasalar güne olumsuz bir eğilim ile başlıyor.
EURUSD paritesinde yukarı yönlü momentum kırıldı. ECB'nin rahatsızlığını resmi bir şekilde belirtmesi de bunu teyit ediyor. Ancak Trump riski düşüşü engelliyor.
USDTRY kurunun 3.50-3.55 bandındaki sıkışması sürüyor. Hisse senedi piyasasında ise bugün düşüş öngörüyoruz.
ABD Başkanı Trump iktidarının her geçen gün biraz daha zayıflıyor olması (dün de Ulusal Ekonomi Danışmanları Konseyi Başkanı ve FED Başkan adayı Gary Cohn'un istifa edebileceği söylentileri etkili oldu) ve Barselona'da yaşanan elim terör saldırısı nedeniyle küresel piyasalara olumsuz bir hava hâkim oldu. Amerikan borsa endeksleri %1.5 civarında kayıplar ile yılın en kötü günlerinden birini yaşarken VIX korku endeksi de bir gün içerisinde 11.5'ten 15.5'e sıçradı. Bu olumsuz tablonun bugün güne başlarken Asya endekslerine de yansıdığını gözlemliyoruz: Japon Nikkei endeksi %1.3'lük düşüş ile bölge piyasalarındaki olumsuz havayı yansıtıyor. Bu olumsuz tablonun gün boyunca korunacağını öngörüyoruz.
EURUSD paritesi soluksuz bir şekilde 1.19'lara doğru bir hareket kaydettikten sonra son günlerde 1.17'li seviyelere demir atmış durumda.
ABD'de açıklanan makro ekonomik verilerin son günlerde olumlu tarafta kalması; aynı sürede Avrupa verilerinin göreceli olarak daha zayıf kalmaları EURUSD paritesindeki yükseliş momentumunu kırmışa benziyor.
Ancak, ABD'de Trump riski nedeniyle trend tersine de dönemiyor. Bu nedenle de son günlerde kararsız bir tablo gözlemliyoruz. Dün bu denklemin içerisine yeni bir faktör daha dahil oldu: Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) son toplantı tutanaklarında üyelerin Euro'daki değerlenmeden rahatsız oldukları açık bir şekilde vurgulandı. Bu resmi açıklama sonrasında EURUSD paritesi 1.1660 ile son dört haftanın en düşük seviyesine geriledi. Ancak Trump riski nedeniyle sonra yeniden yönünü yukarı çevirdi. Garip bir şekilde EURUSD paritesinin Avrupa işlem saatlerinde düşüş kaydettiği, Amerikan saatlerinde ise yönünü yukarı çevirdiğini gözlemliyoruz. Son beş işlem gününün tamamında bu şekilde %1'lik bant içerisinde bir hareket gördük! Trump cephesinde yaşanan gelişmelerin sakinlemesi halinde EURUSD paritesinin yönünü aşağı çevireceği net olsa da Trump cephesinden gelecek haberlerin pek de sakinleşmeyeceği hissiyatı kuvvetli...
Türk Lirası (TRY) son günlerde göreceli olarak olumlu bir performans sergiliyor. Uzun bayram tatili ve öncesindeki yaz rehaveti nedeniyle yatırımcıların yüksek faiz avantajından yararlanma gayretleri dünkü işlemlerde USDTRY kurunu 3.51'lere kadar itti. Aslında uzun süredir dile getirdiğimiz 3.50-3.55 bandında kalmayı sürdürdüğümüzden ötürü şaşırtıcı bir hareket ile karşı karşıya değiliz. Yukarıda bahsettiğimiz nedenlerden ötürü bozulan küresel görünüm nedeniyle bu sabah 3.5250'den işlem geçtiğini görüyoruz. 3.50-3.55 bandının dışına çıkılması için önemli bir olay olması lazım. Bayram tatiline girerken bu bandın alt kısımına doğru bir hareket ihtimalini kuvvetli görüyoruz. Ancak, orta ve uzun vadede yönün yukarı olduğuna ilişkin görüşlerimizi ise aynen koruyoruz. BİST100 endeksinde iki gündür günlük değişim oranı %0. Salı günü gelen kuvvetli trend değişim sinyalinin ardından yaşanan bu hareketi kararsızlık sinyali olarak almak gerek. Ancak, bozulan risk iştahı nedeniyle bugünkü işlemlerde düşüş bekliyoruz. Belki bu hareket geniş çaplı bir kâr realizasyonu eğilimini de tetikleyebilir.
Türkiye'de siyasal gelişmelerin odaklandığı esas nokta kademeli bir şekilde seçimlerin erkene çekilip çekilmeyeceği noktasına kayıyor. Muhalefet cephesinden gelen açıklamalar, hatta aksiyonlar, erken seçim ihtimalinin kuvvetli olduğuna işaret ediyor. Hükümet cephesinde ise basına yansıyan haberlere bakınca kararsız bir tablo hakim. Bu husus bugün olmamakla birlikte sonbaharda gündemin ilk sıralarına yerleşebilir. Özellikle de uyum yasalarının tamamlanmasının beklendiği Ekim ayı sonundan itibaren...
Türkiye'nin yeniden seçim sürecine girmesinin mali piyasalarda olumsuz bir etki doğuracağı aşikâr. Birkaç gün gündemin ilk sıralarında yer alan ve piyasa görünümünü de olumsuz etkileyen CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun tutuklanması dedikodularını da finansal piyasa yansıması olarak aynı kategoride değerlendirmekte yarar var. Siyasal gelişmelerin yanısıra bölgesel jeopolitik riskler de mali piyasaların radarında yer alıyor.
Suriye'nin kuzeyinde yaşananlar, özellikle de İdlip'teki gelişmeler yakın gelecekte piyasalarca izlenmeye devam edilecek.
Bugün mali piyasaların veri gündemi oldukça sakin. TSİ17.00'de ABD'de açıklanacak olan Michigan tüketici güveni dışında önemli bir veri yok.
ABD'deki siyasal gelişmeler izlenmeye devam edilecek. Trump ekibinde yeni bir istifa olup olmayacağı takip edilecek. Mali piyasalara satış baskısının hakim olmasını beklediğimiz günde temkinli ve tedbirli bir duruş geliştirmenin faydalı olacağı kanaatindeyiz.
MSN => raymanbu@hotmail.com
21.08.2017:
Trump ve K.Kore riskleri nedeniyle küresel mali piyasaların geneline satış baskısı hakim.
24-26 Ağustos tarihlerinde yapılacak olan Jackson Hall toplantılarında ECB Başkanı Draghi ile FED Başkanı Yellen'in konuşmaları yakından takip edilecek.
Türk mali piyasaları dünyadaki ultra-gevşek likidite koşulları ve TL'nin sunduğu yüksek faiz nedeniyle küresel risklere şimdilik suskun!
Küresel mali piyasalar, ABD Başkanı Trump'ın ekonominin yolunda gitmesi için gereken kritik yasaları geçiremeyeceği endişeleri ile olumsuz bir eğilim kaydediyor. Trump'ın aşırı sağcı terör eylemleri sonrasında kendi parti üyeleri ile de görüş ayrılığına düşmesi siyasi kariyerinin devamına ilişkin kaygıları ön plana çıkardı. Her ne kadar Beyaz Saray'ın en çok tartışılan ismi Baş Stratejist Bannon'u Cuma günü görevden alsa da Trump üzerindeki tartışmalar daha uzun süre korunacağa benziyor. K.Kore gerginliği de bu havayı destekliyor. ABD ile G.Kore'nin ortak bir askeri tatbikata başladıklarını not düşmekte yarar var. Bu kapsamda ABD hisse senedi endeksleri yaklaşık olarak bir ayın en düşük seviyesinden işlem görüyor. Kısa bir süre önce tek hanelere demir atarak son yılların en düşük seviyelerini test eden korku göstergesi olarak adlandırılan VIX endeksi bu olaylarla birlikte 15 seviyesi civarına sıçradı. Risklere karşı korunma araçları olarak adledilen Altın ve Amerikan tahvilleri de alıcılı bir tablo sunuyor. Bunlarla birlikte, mali piyasalarda büyük çaplı bir satış dalgasının da olmadığını belirtmek lazım zira FED üyelerinin son toplantılarında da belirttikleri üzere ultra-gevşek likidite koşulları risk iştahının azalmasını engelliyor. Zaten gelişmekte olan ülke piyasalarının Trump ve K.Kore kaynaklı risklere karşın tabiri caizse taş gibi kuvvetli kalmalarını da bu faktörle açıklayabiliriz.
Siyasal ve jeopolitik riskler bir süredir dikkatleri makro ekonomik gelişmelerden alıkoymuştu. Ancak, bu hafta, 24-26 Ağustos tarihlerinde yapılacak olan Jackson Hall toplantıları ile dikkatlerin yeniden ekonomik gündeme ve merkez bankalarına çevrilebileceğini tahmin ediyoruz. Yılda bir kez düzenlenen bu toplantılar esas itibariyle FED başkanlarının para politikası üzerindeki yorum ve değerlendirmelerine ev sahipliği yapsa da kıta dışındaki diğer merkez bankacılara da konuşma imkânı sunmasından dolayı önemli bir gündem maddesi haline geliyor. Bu yılki toplantıların baş gündemini Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Draghi'nin teşkil etmesi bekleniyordu. Mevcut ultra-gevşek para politikalarından çıkmaya hazırlanan ECB'nin bu süreçteki duruşunu ve atacağı olası adımları duymayı düşünen mali piyasalar Draghi'nin konuşmasını gündemin ilk sıralarına yazmıştı.
Ancak, geçen hafta açıklamalarda bulunan ECB yetkilileri Başkan Draghi'nin para politikasına ilişkin major bir değişiklik duyurusu yapmayacağını belirtti. Bununla birlikte son yıllarda Jackson Hall toplantılarına katılmayan Draghi'nin yapacağı konuşmanın önemli olacağı kanaatindeyiz. Bu arada Draghi'nin Jackson Hall toplantıları öncesinde Çarşamba günü yapacağı konuşmanın da önemli olabileceğini vurgulamakta yarar var.
Türk mali piyasaları dünyadaki gelişmelerden bağımsız olarak olumlu sayılabilecek bir eğilim kaydediyor. Cuma günü USDTRY kuru 3.5200 seviyesinin altına gerilerken BİST100 endeksi de dünya borsalarının geneline hâkim olan satışlara inat olarak %0.35 artış kaydetti. Likidite bolluğunun risk algılamalarını ne derece etkilediğine şahit oluyoruz!
Türkiye'nin sunduğu yüksek nominal faizin bu süreçte etkili olduğu da ayrı bir gerçek. Bu kapsamda uzun bayram tatili yaklaşırken USDTRY kurunun 3.50 seviyesini aşağı yönde test etme ihtimalini taşıdığını düşünüyoruz. Ancak, bu hareketin gerçek tablo ve mevcut risklerle uyuşmadığı kanaatindeyiz. Bu nedenle de USDTRY kurunda yaşanan düşüşlerin döviz ihtiyacı olan kurumlar açısından alım fırsatı sunduğunu öngörüyoruz. Risklere dönersek... Türkiye ile Almanya arasında yaşanan siyasi tansiyon her geçen gün biraz daha artıyor. Almanya'nın Gümrük Birliği anlaşmasının revizyonu ve Türkiye'ye yönelik maddi yardımlar ile ilgili adımlarına ilave olarak siyasi yaptırımlara hazırlandığı iddia ediliyor. Özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya'daki Türklere yönelik yaptığı seçimlere ilişkin çağrı sonrasında ilişkilerin biraz daha gerildiği belirtiliyor. İkinci olarak Suriye'nin kuzeyinde yaşanan gelişmeler Türkiye'nin kırmızı çizgilerini açık bir şekilde tehdit ediyor. PYD/YPG güçlerinin Afrin bölgesindeki güçlerini Akdeniz'e kadar genişletme imkanına yaklaşmaları önemli bir jeopolitik riske işaret ediyor. Dahası İdlip'teki gelişmeler de güvenlik riski taşıyor. Irak'ın kuzeyindeki Kürtlerin bağımsızlık referandumu adımları da cabası...
Bu haftanın iç taraftaki gündeminde Hazine'nin düzenleyeceği tahvil ihraçları önemli bir yer tutuyor. İç borçlanma stratejisi paralelinde piyasalardan yaklaşık 5.5 milyar TL borçlanmayı hedefleyen Hazine bugün 5 yıl vadeli sabit kuponlu yeni tahvil ihracı; yarın ise 10 yıl vadeli sabit kuponlu yeni tahvil ihracı ile 2 yıl vadeli gösterge tahvilin yeniden ihracını gerçekleştirecek. Halihazırda iç borç geri ödemesinin yaklaşık %145'i kadar borçlanan Hazine'nin bu oranın da üzerine çıkması ikincil piyasa faizleri üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturabilir. Bu haftanın gündeminde gerek Türkiye'de gerekse de dünyada çok önemli bir makro ekonomik veri bulunmuyor. Ayrıca yaz tatili nedeniyle de işlem hacminin düşük düzeyde kalması da bekleniyor. Bununla birlikte yurtdışı piyasalardaki temkinli ve tedirgin havanın korunacağını tahmin ediyoruz.
Bundan dolayı da risklerden olabildiğince uzak durmanın faydalı olacağı kanaatindeyiz.
MSN => raymanbu@hotmail.com
istikrar geldi işte...
demiştim...
22.08.2017:
Hazine'nin tahvil ihracına gelen güçlü talep Türk mali piyasalarında büyük bir iyimserliğe neden oldu.
Hazine'nin bugün düzenleyeceği iki ve on yıllık tahvil ihraçlarının da benzer bir piyasa yansımasına neden olacağını düşünüyoruz.
ABD Doları küresel bazda değer kaybediyor. Içerideki iyimserlikle birlikte USDTRY kuru 3.4750'ye kadar gerileyebilir.
Türk mali piyasaları dün beklenmedik bir şekilde iyimser bir görünüm kaydetti. Hem de yurtdışı mali piyasalardan belirgin bir şekilde olumlu ayrışarak. USDTRY kuru tahminlerimize paralel olarak 3.50 seviyesinin altına gerileyerek en düşük 3.49'lu rakamlarda dengelendi. BİST100 endeksi günü %1.3 oranında artarak tamamladı. 10 yıllık tahvilin bileşik faizi ise günü 14 baz puanlık düşüşle %10.63'ten tamamladı. Sıraladığımız bu üç kategorideki günlük değişim tutarları dünyada dünün en iyi performansları idi. Normalde bu tarz bir hareketin ardında somut mânâda önemli bir haber ya da gelişme olması gerekir. Ancak dünkü hareketi destekleyen bir haber yok. Üstelik Almanya ile yaşanan gerginliğin AB ilişkilerini olumsuz etkileme ihtimalini artıtdığı bir dönemden geçerken... Mesela, AB'nin Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Komiseri Hahn dün yaptığı açıklama ile Türkiye'nin müzakere eden aday ülke statüsünden yılsonunda düşürülebileceğini açıkladı. Normal şartlarda bu tarz bir habere olumsuz tepki vermesi gereken mali piyasalar aksine günü etkileyici derecede olumlu bir performans ile tamamladı. Acaba buna ne sebep olmuş olabilir?
Akla gelen ilk makul sebep Hazine'nin düzenlediği beş yıl vadeli tahvil ihracına gelen güçlü talep idi. Hazine bu bağlamda piyasalardan toplamda
3.1 milyar TL borçlandı. Aylık borçlanma stratejisi çerçevesinde bu hafta düzenleyeceği üç tahvil ihracında toplam piyasa borçlanmasını 5.5 milyar TL hedefleyen Hazine'nin tekinde hedefinin yarısından fazlasını karşılaması ve bunu yaparken de ikincil piyasa faizleri yükselmek bir yana belirgin bir şekilde düşmesi önemli... Demek ki, Türk tahvillerine yoğun bir ilgi var!
Bu ilginin arkasındaki temel neden Türkiye'nin sunduğu göreceli olarak yüksek faiz. Bununla birlikte, faizin yüksek olmasının temel nedeninin Türkiye'nin karşı karşıya olduğu riskler olduğunu düşündüğümüzde uzun zamandır dile getirdiğimiz sonuca varıyoruz: Küresel likidite bolluğu yatırımcıları riskleri görmekten alıkoyuyor. Hazine bugün de iki ve on yıl vadeli tahviller ihraç edecek. Dünkü ihraç ve ikincil piyasa faizlerinde yaşananlardan hareketle rahatla söyleyebiliriz ki bugünkü ihaleler de yoğun bir ilgiye namzet.
İkinci neden haftaya başlayacak olan uzun bayram tatili nedeniyle yatırımcıların TL'nin sunduğu yüksek faizden faydalanma arayışı... Zira, on günlük USDTRY kısa pozisyon yaklaşık 1 kuruşluk bir göreceli faiz getirisi sunuyor. Son günlerdeki bültenlerimizde bu hususa dikkat çekerek USDTRY kurunun 3.50 seviyesinin altına inebileceğine dikkat çekmiştik. Ancak bu hareketin kalıcı bir durum arzetmeyeceği yönündeki tahminlerimizle birlikte. Son olarak Türk şirketlerinin tatilde olmalarını neden gösterebiliriz. Bilindiği üzere bazı Türk şirketleri bugünlerde yaz tatili nedeniyle faaliyetlerine ara vermiş durumda. Diğerlerine ise bariz şekilde yaz rehaveti hakim. Döviz piyasasında uzunca bir süredir alıcı tek unsur ithalat ödemeleri ve döviz borçları nedeniyle şirketler kesimidir. Bu unsurların aktif bir şekilde yer almadığı piyasada yabancı yatırımcıların döviz satışları TL'yi değerlendirmiş olabilir. Hülasa, Türk mali piyasaları dünü etkileyici bir olumlu performans ile yurtdışından belirgin bir şekilde ayrışarak geçirdi.
Yüzyılın en büyük güneş tutulmasının gerçekleştiği dün küresel mali piyasaların sakin bir seyir izlediğine şahit olduk. Hisse senedi endekslerinde büyük oranlı bir değişim yaşanmadı. Avrupa endeksleri günü düşüşle tamamlarken Amerikan endekslerine sınırlı oranda yükselişler hakimdi. ABD Doları Trump'a ilişkin risklerden ötürü dün de değer yitirdi ve Euro karşısında yine 1.18'li seviyelere geldi. Aslında Euro hemen hemen tüm para birimleri karşısında değer kazanıyor (TL hariç!). Mesela, EURGBP paritesi dün 0.9160 ile son on ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) normalleşme adımlarına başlayacağına ilişkin kuvvetli beklentilerin bu eğilimde etkili olduğunu gözlemliyoruz. Bu kapsamda ECB Başkanı Draghi'nin yarınki konuşması ile 24-26 Ağustos tarihlerinde yapılacak olan Jackson Hole toplantılarındaki sunumu yakından takip edilecek (bu arada dünkü bültenimizde teknolojinin kurbanı olarak Hole kısmı Hall okarak otomatik düzeltmeye maruz kalmış, özür dileriz).
Bugünlerde makro ekonomik veri akışı oldukça zayıf olduğundan ötürü piyasa yansıması da olmuyor. Bugünün sakin gündeminde TSİ12.00'de Almanya'da açıklanacak olan ZEW tüketici güven endeksini takip etmekte yarar görüyoruz.
Asya piyasaları güne hafif olumlu bir seyirle başlıyor. Tatil rehaveti nedeniyle yurtdışı mali piyasalarda büyük bir hareket beklenmemeli. Zaten veri gündemi de sakin. Ancak hafta sonuna doğru Jackson Hole toplantılarında havanın ısınacağını not düşmekte yarar var. İçeride Hazine'nin ihaleleri var. Dünkü tablonun tekrarlanma ihtimali kuvvetli. Bu bağlamda USDTRY kuru daha da gerileyebilir. Teknik olarak Haziran ayı ortasında görülen 3.4750 hedeflenebilir. Ancak, daha önce de belirttiğimiz üzere bu seviyeler döviz ihtiyaçlarının (mevcut ve yakın gelecekteki) karşılanması için uygun görünüyor. AB ya da Almanya cephesinden gelen açıklamaları önemsiyor olsak da mali piyasalar 25 Eylül'deki Almanya seçimleri öncesi siyasi oyunlar olarak düşünüyor. Bu nedenle de pek bir tepki vermiyor. Döviz kurundaki düşüşe paralel olarak hisse senedi ve tahvil cephesi de günü iyimserlikle geçirebilir.
MSN => raymanbu@hotmail.com
Pek bir sey fark etmeyecek,ben alirdim.
Onemli olan 4750-48'i kirmak. O zaman biraz daha gevser yoksa tekrar 52'lere yurur...
alın alın da yükselsin geri3.52 abandıydım ben. sonra iş güç boşladım kaldı öyle.
It’s better to walk alone, than with a crowd going in the wrong direction... (Grant)
Şu an 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 konuk)