O şartları bile bile direksiyon başına geçmemeli insan. Sonuçta kalp krizi vs gibi bilmediğin anda gelecek bir hastalığa değil şeker hastalığına sahipsin. Eğer paran varsa şoför tut, yoksa da acelen varsa taksiye bin. İllaki araç kullanmak zorunda değilsin. Aldığın ilaç (insulin olsun veya diğer kan şekerini düşürmesi amacıyla kullanan herhangi bir ilaç olsun) sonrasında şekerinin düşeceğini biliyorsan ona göre temkinli ol. Ya ilacını yola çıkmadan kullanma ya da yanında şekerin aniden düşerse diye yükseltecek bir şeyler taşı.
Muhalif olmak için değil dikkatimi çektiği için yazdım. O an olması beklenmeyen bir durum oluşmadığı sürece olaya empati kurarak bakmak saçma. Ya da şunu diyeyim başınıza geldiğinde çocuğunuza böyle bir şey olduğunda "olur ablacım" diyebilir miydiniz? cevabı evetse de saygı duyarım.
Keza yine ilk sayfada eşini suçlayan var. Abi ne yapıyorsunuz siz ya

Çocuktan bahsediyoruz. Elinden tutarken bile sokakta giderken aniden fırlayıp arabanın altında kalması mümkün bir varlık. Kaldı ki hepimiz sokaklarda büyüdük orada onu yalnız burakan aileye suç bulmak hele ki demiş ki dar sokak olduğu için hızlı gitmesi mümkün bile değil diye yani öyle bir sokakta kim oynamadı -ne kadar çocuğu uzak tutabilrsiniz- hem bu yüzdendir ki aracımızın kondisyonunu, hızlanmasını ya da egzozunu denemek için şehir içi sokak veya yollarda değil de çevre yoluna veya otobana çıkmıyor muyuz?
Konu sahibi kişiye diyeceğim şey, böyle pervasızca hareket edebilecek kim olursa olsun -ister suçlu ister suçsuz- ben yargıya taşır alabileceği cezayı almasını ve yaptırıma maruz kalmasını isterdim. Paran var diye her şeyden kaçabileceğini sanmak, vicdan ve ahlaktan uzak davranış sergilemek bana göre bir insana ait özellik değil. Kızınıza çok büyük geçmiş olsun. Çocuklar bu yönden şanslı, zaten kemikleri oldukça esnek ve çok kompleks olmadığı sürece kırıkları sorunsuzca iyileşmeye müsait. Ama yaşadığı ve yaşadığınız travmanın etkileri daha uzun sürebilir.