5 gündür paylaşım yok, hayırdır :)
Printable View
5 gündür paylaşım yok, hayırdır :)
Dolarda haraketlenme oldu ama Euro da tık yok garib şeyler oluyor
Şu an 3,80. Öngörünüz nedir?
Abiler burada defalarca yazdık ya .. Mart Fed toplantısına kadar Dolar güçlenir Altın gevşer Euro gevşer ...Doları olanlar mart fed öncesi birkaç gün kala kademeli olarak Altına , Altın almam diyenlerde Euro'ya veya başka bir para birimine geçebilirler.. Farklı birşey yok Dolar çok ucuzlamıştı şimdide Globalde değer kazanıyor .. Yeni fed başkanı seçildi şahin konuştu şöyle etti böyle yaptı bu işin hikayesi .. Dolar güçlendikçe dikkatinizi çekiyor ama asıl düşeni almak lazım .. Ben fed toplantısı öncesi Altın alacağım kısmetse ..
82 yı gecersek 84-86 bandından bozarım ben.
28.02.2018 bülteni:
FED Başkanı Powell, küresel mali piyasaları aşırı iyimserlik rüyasından uyandırdı.
Powell'ın şahince açıklamaları ile ABD Doları değer kazandı. EURUSD paritesinin 1.22'nin altına inmesi durumunda 1.19'lar gündeme gelebilir.
Bugün ABD'de açıklanacak 4Ç17 dönemi GSYH verisinin ikinci okuması önemli olacak.
"Yanlış hesap Bağdat'tan döner" sözünü dünkü gelişmelerin ardından "yanlış değerlendirme Powell'dan döner" şeklinde düzeltebiliriz. Dünkü bültenimizde küresel mali piyasaların FED'i yanlış okuduğunu belirtmiş ve FED'in yeni başkanı Powell'in bunu düzelteceğini vurgulamıştık. Powell dün aynen bu şekilde davrandı ve piyasalara hatalı bir değerlendirme yaptıklarını hatırlattı.
Powell'in konuşması açık şekilde şahince bir tonda idi. Powell bu yıl faizlerin 4 kez artırılabilme ihtimaline kapıyı iyice araladı ve 20-21 Mart tarihlerinde düzenlenecek FOMC toplantısı sonrası yayımlanacak tahminlerde bunun görülebileceğini ima etti. Piyasalarda bu ay başında yaşanan satış baskısının faiz artırımlarına engel olmayacağını belirtirken ekonominin gücünün bu satışları absorbe edebilecek düzeyde olduğunun altını çizdi.
Powell, gelen son veriler paralelinde enflasyonun %2 hedefine yaklaştığına yönelik inancının kuvvetlendiğini belirtti. Enflasyon hedefini yakalamak kadar ekonominin aşırı ısınmaması yönünde bir hedeflerinin de olduğunu dile getiren Powell tabiri caizse mali piyasalarda soğuk duş etkisi yarattı.
Powell'in konuşması ve aynı dakikalarda gelen tüketici güven endeksinin 17 yılın zirvesine ulaşması Amerikan 10 yıllık tahvil faizini %2.90'a itti.
ABD Doları küresel bazda değer kazandı ve USD endeksi (DXY) 90.4 ile son altı haftanın en yüksek seviyesini test etti. Dünkü reaksiyona rağmen mali piyasaların en ufak aksi yönde bir veri ya da açıklamayı bahane ederek yine olumluya dönmeye çalışacağını tahmin ediyoruz. Son yıllarda sürekli gazlanan ve "irrasyonel coşku" olarak nitelendirdiğimiz bu olgu trilyonlarca dolarlık büyüklüklere ulaşan finansal pozisyonlara neden olmuş durumda... Bu pozisyonların sağlıklı bir şekilde kapatılması mümkün değil!
Bunu yapamayan spekülatörler ise pozisyonları daha büyüterek yaşatmaya çalışıyor. Bu da ne yazık ki finansal balonlara sebebiyet veriyor.
Unutmamakta yarar var ki, her balon bir gün sönmeyi ya da patlamayı tadacaktır...
Powell'in açıklamalarına ilave olarak Almanya'dan gelen zayıf enflasyon verisinin de yardımı ile EURUSD paritesi 1.2220'ye kadar geriledi.
Tahminlerimiz paralelinde gerçekleşen bu hareketin 1.22'nin altına inmesi durumunda son günlerde "çift tepe" formasyonu şeklinde nitelendirdiğimiz teknik oluşum daha da netleşecek ve 1.19'lar gündeme gelecektir. Ancak, 1.22'nin altına inilmeden çok cesaretli olmamakta yarar var. USD endeksindeki değerlenme ile USDTRY kuru da 3.8100'e kadar yükseldi. Son dönemde dile getirdiğimiz 3.7150-3.8400 geniş bandının üst kısmı kısa vadede test edilebilir. Ancak, yukarıda dile getirdiğimiz olguyu Türk Lirası için de yineleyebiliriz. Son günlerde yazılan raporlarda da açık bir şekilde görüldüğü üzere TL lehine hatırı sayılır büyüklükte pozisyonlar oluştuğu kanaatindeyiz. Bu derece yüklü pozisyonların kapanması için daha kuvvetli bir rüzgar olması gerektiğine inanıyoruz. Ancak olduğu zaman da fiyat hareketlerinin çok şiddetli olabileceğini not düşmekte yarar var.
Sabah Çin'den gelen zayıf PMI verileri ve Japon Merkez Bankası'nın (BOJ) uzun vadeli tahvil alımlarını azaltacağı açıklaması piyasaları biraz daha bozdu. Dün %1.2 oranında gerileyen ABD hisse senedi endekslerinin ardından bu sabah Asya'da da benzer bir eğilim gözlemliyoruz. BOJ'un açıklamasını özellikle Uridashi piyasası üzerinden gelişmekte olan ülke para birimlerini olumsuz etkileme ihtimali var. Şubat ayının son iş günü nedeniyle bugünün veri gündemi oldukça yoğun: Türkiye'de dış ticaret, Almanya'da işsizlik, Euro Bölgesi TÜFE enflasyonu, ABD'de GSYH büyümesi ve konut satışlar verileri yakindan izlenecek. Bu veriler içerisinde en önemlisi ABD verileri olacak. Zira, beklentileri aşacak bir veri USD'yi daha da desteklemek suretiyle küresel satış baskısını biraz daha pekiştirebilir. Temkinli olmakta yarar var.
01.03.2018:
FED'den gelen şahince açıklamalar küresel risk iştahını olumsuza çevirdi.
Hisse senedi endeksleri eksiye dönerken ABD Doları da değer kazanıyor.
Bununla birlikte, Türk mali piyasaları dünü göreceli olarak olumlu bir seyirle geçirdi. Hem de oldukça kötü dış ticaret verisinin ardından...
ABD'de TSI 16.30'da açıklanacak olan PCE enflasyonu günün en önemli verisini teşkil ediyor.
İstanbul'da sabah saatleri itibariyle her yer bembeyaz bir kar örtüsü ile kaplanmış durumda. "Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır" deyimi tuttu ve yılın ilk karı Mart ayının ilk gününde yağdı. Meteoroloji tahminler der ki bu aynı zamanda yılın son karı da olabilir. Bu görüntü altında yeni güne başlarken küresel mali piyasalara olumsuz bir eğilimin hâkim olduğunu gözlemliyoruz. Zira, FED Başkanı Powell'in şahince açıklamaları küresel mali piyasaları sarsıp kendine getirdi. FED'in daha hızlı faiz artırım ihtimali ve beraberinde artan borçlanma maliyetleri hisse senetleri üzerinde küresel anlamda baskı oluşturuyor. Dün ABD hisse senedi endekslerinde %1.5'e varan düşüşler kaydedildi. Bu sonuçla Amerikan borsaları son iki yılın en kötü ayını geride bırakmış oldu. Bu olumsuz hava bu sabah bazı Asya endekslerine de sirayet etmiş durumda...
FED'in şahince duruşu kuvvetlenmeye başlıyor. Başkan Powell'in açıklamaları ile de teyit edildiği üzere ABD'de büyümenin güçlü bir şekilde korunduğunu gözlemliyoruz. Bu kapsamda dün açıklanan 4Ç dönemi GSYH büyümesi %2.5 ile beklentiler paralelinde kaldı. Powell, enflasyon için de benzer yorumlarda bulunuyor. Maaşlar ile başlayıp TÜFE rakamları ile devam eden yüksek enflasyon verilerinin yeni verilerle de korunması halinde bu eğilim daha da pekişmiş olacak. Bu kapsamda ABD'de bugün TSI16.30'da açıklanacak olan PCE enflasyon verisine dikkat etmekte yarar var. Bu çerçevede yıllık PCE enflasyonunun %1.7; çekirdek rakamın ise %1.5 artması bekleniyor. Hülasa, FED'in şahince duruşu ve AB'de dün açıklanan enflasyon verisinin beklentilerin altında kalması ile EURUSD paritesi 1.22 seviyesinin altını test etti. Henüz bu hareket tam olarak teyit edilmiş değil zira teknik göstergelere göre asıl seviye 1.2180'den geçiyor. Bu seviyenin aşağı yönde kırılması son dönemde sıklıkla işaret ettiğimiz 1.19'lara doğru bir hareketi başlatabilir.
Türk mali piyasaları dün yurtdışının aksine sakin bir eğilim kaydetti. Türk Lirası diğer gelişen ülke para birimlerinin aksine değer kaybetmedi. USDTRY kuru sabah saatlerinde küresel mali piyasaların geneline hakim olan satış baskısı ile birlikte 3.82 seviyesine yaklaşsa da sonrasında yönünü aşağı çevirdi ve günün geri kalan kısmını 3.80 seviyesi etrafında geçirdi.
BİST100 endeksi de dünyanın aksine günü ufak oranda da olsa yükselişle tamamladı. Türk mali piyasalarındaki göreceli iyimserliği herhangi bir haber ya da gelişme ile açıklayamıyoruz. Hatta, olumsuz gelen dış ticaret verileri nedeniyle piyasaların olumsuz olması dahi beklenebilirdi.
TÜİK dün Ocak ayı dış ticaret verilerini açıkladı. Aslında ay başında açıklanan geçici gümrük verileri ile tablonun kötü olduğunun farkındaydık.
Buna göre ihracat geçen yılın aynı dönemine göre %10.7 artarken ithalattaki artış oranı %38.0 oldu. Bu paralelde dış ticaret açığı 2 kattan fazla artış kaydederek 9.1 milyar dolar oldu. Bu rakam Ocak ayları bazında bir rekor...
Bu kapsamda ihracatın ithalatı karşılama oranı %57.9 ile tehlikeli seviyelere geriledi. Türkiye'de son dönemde hep ihracattaki artışa bakıp gururlanıyoruz. Ancak ithalata ne yazık ki pek de bakılmıyor. Halbuki, ihracatın üçte ikisi ithalata bağımlı. Buna dikkat edilmez ise Türkiye iyiden iyiye montaj ekonomisine dönebikir. Bu arada eskiden TL değer kaybederse ihracat artar, ithalat azalır derdik. Ancak, TL döviz sepeti bazında tarihsel olarak en zayıf seviyelerde olmasına karşın beklenen olmuyor. Bu da yapısal bir sorun olduğunu gösteriyor. Bu veri piyasalar açısından olumsuz olsa da "bir dirhem likidite bin ayıbı örtüyor". Ama uzun vadede artan dış ticaret açığı döviz talebini artırınca piyasa yansıması kaçınılmaz olarak olacaktır.
Bugün Mart ayının ilk günü. Dünya genelinde yayımlanacak olan PMI verileri takip edilecek. Hatta bu satırları yazdığımız dakikalarda Çin verisi açıklanmış ve beklentilerin üzerindebir rakam gelmişti. Bu da Çin borsalarını dünyanın geri kalanının aksine artıya geçirdi. Bugünün en önemli verisi, yukarıda da belirttiğimiz üzere ABD'de açıklanacak olan FED'in favori endeksi olan PCE enflasyonu olacak. Buna ilave olarak TSI18.00'de açıklanacak olan imalat sanayi ISM endeksi de yakından takip edilecek. FED Başkanı Powell Salı günkü konuşmasının ardından aynı metin ile bu kez Senato Bankacılık Komitesi'nin karşısına çıkacak. Soruların farklı olması nedeniyle verilecek bazı yeni cevapların piyasalar üzerinde etkili olma ihtimali var. Bugün küresel mali piyasalar açısından EURUSD paritesinin 1.2180'nin altına inip inmeyeceğini gözlemleyeceğiz. Türkiye cephesinde ise dün kaydedilen sürpriz olumlu havanın bugüne taşınıp taşınmadığını test edeceğiz.
Salı günü Fed başkanı Jerome Powell'in yaptığı açıklamalar sonrasında dolar destek buldu 3.80 seviyesinde devam ediyordu. Bugün dolar 3.79 seviyesinde devam ediyor. Bakalım 4'ü geçecek mi? Canlı dolar takibi yapıyorum. Grafikleri inceliyorum. Var mı başka yorumu olan?
https://tr.investing.com/currencies/...rrency-crosses
bu site de güzel, bilmeyenler için tavsiye ederim.
bu seviyeden girmek mantıklı olurmu ki.
Bu sevıyeden euro ıyı cesaret...
3.90 ve üstünü görsede zarar etmesem ay sonu ödeme var ay sonuna kadar yükseliş olur mu?
Putin, Rusya'nın yeni kapasitesini açıkladı.
-Nükleer kapasiteli sualtı drone/insansız araç.
-Nükleer başlıklı Cruise füzesi (Sınırsız menzil),
-RS-28 Sarmat hipersonik "önlenemez" Kıtalararası Balistk Füze,
-RS-26 Rubezn Hipersonik Kıtalararası Balistik Füze
Amerika sasirmadik hazirlikliyiz diyor . Bence karşılıklı gönderin yok edin dunyayi
02.03.2018 bülteni
Mali piyasalar açısından yeni gündem maddesi ticaret savaşları... ABD'nin çelik ve alüminyum ithalatına getireceği tarifeler küresel anlamda risk diyetine neden oldu.
Kanada ve AB'nin misilleme açıklaması döviz piyasalarını alt üst etti ve ABD Doları sert bir satış baskısına maruz kaldı.
Bu gelişmeler paralelinde normal şartlarda EM'lerun de olumsuz etkilenmesi beklenir. İlk tepki böyle olmasa da dikkatli olmakta yarar var.
Gün geçmiyor ki yeni bir haber gelip finansal piyasaları allak bullak etmesin! ABD Başkanı Trump'ın dün açıkladığı çelik ve alüminyum ithalatına tarife uygulayacağı haberi finansal fiyatlamalar ile ilgili eğilimleri alt üst etti! Trump dedi ki, önümüzdeki hafta yapılacak resmi açıklama ile çelik ve türevleri ithalatına %25, alüminyum grubuna ise %10 tarife getirilecek. Bu açıklamaya cevaben AB ve Kanada da misilleme yapacaklarını belirttiler.
ABD'nin %25 tarife artışı yapacağını belirttiği çelik ithalatından hangi ülkeler etkilenecek: IHS Küresel Ticaret Atlas verilerine göre ABD'nin çelik ithalatında en yüksek paya sahip 3 ülke sırasıyla Kanada (%16), Brezilya (%13), G.Kore (%10). Türkiye ise bu listede %7 pay ile altıncı sırada yer alıyor.
Dünya ekonomisi bu haber ile birlikte olası bir "ticaret savaşının"
eşiğinde... Ekonomistlerin üzerinde mutabık kaldığı şeylerin sayısı çok fazla değildir. Ancak, dünya ticaretinin kötü birşey olduğuna ilişkin bugüne kadar hiçbir ekonomistten açıklama duymadık! Olası bir ticaret savaşı küresel büyümeyi yavaşlatır ki dün bu beklenti ile borsa endekslerinde sert düşüşler yaşandı. Amerikan endeksleri günü %2'ye yakın düşüşlerle tamamladı. Sabah Asya'da da, özellikle G.Kore ve Japonya piyasalarında benzer bir tablo gözlemliyoruz.
ABD'den gelen güçlü makro ekonomik verilere karşı ticaret savaşları korkusu enflasyon endişelerini hızla azalttı. Halbuki dün açıklanan imalat sanayi ISM endeksi son 14 yılın; imalat sanayi fiyatları son 7 yılın zirvesinde gelmiş; işsizlik maaşı başvuruları ise 48 yılın dibinde gelmişti. Amerikan
10 yıllık tahvil faizi %2.79 ile son 4 haftanın en düşük seviyesini gördü.
Bu hareketin bir nedeni ise risk iştahının azalması ile yatırımcıların güvenli limanlara yönelmesi ve bu kapsamda Amerikan tahvillerine park etmesi... Ancak, piyasalar sakinleşince başka bir ilişkinin farkına varabilirler. O da, yüksek tarife oranlarının neden olacağı rekabet azalışı iç piyasadaki fiyatları yukarı çekeceğidir. Başka bir ifade ile enflasyona neden olacağı... Bu durumda ABD için stagflasyon riskinden bahsedebilir ki, bu durumdan mali piyasalar çok daha fazla olumsuz etkilenir.
Ticaret savaşı korkusu döviz piyasasında da sert dalgalanmalara neden oldu:
EURUSD paritesinde "çift tepe" formasyonu hikayesini yerle bir etti. Dün gelen güçlü veriler ile 1.215'leri gören EURUSD paritesi gece saatlerinde AB ve Kanada cephesinden gelen misilleme açıklamaları ile 1.228'lere kadar sıçradı. Böylelikle de EURUSD paritesinde son dönemde dikkat çektiğimiz ve önemli bir kısmı da gerçekleşen formasyon bozulmuş oldu. Aslında bu hareketi biraz da ani tepki olarak görmek gerek. Zira, gelen ilk yorumlarda ticaret savaşlarının ABD ekonomisinde yavaşlamaya ve dolayısıyla da enflasyonda düşüşe sebebiyet vereceği iddia ediliyor. Hâlbuki, yukarıda da belirttiğimiz üzere enflasyon düşmek yerine daha da yükselebilir. Döviz piyasasındaki hareketlerin daha rasyonel bir hâl alması için biraz bekleyip olayın nereye evrildiğini görmekte yarar var.
Ticaret savaşları, olası etkileri üzerinden "risk off" yani risk diyeti anlamına geliyor. Bu ortamda gelişmekte olan ülke piyasalarının (EM) da olumsuz etkilenmesi beklenir. Ancak, ilk etki olabildiğince sakin. Mesela, ABD'nin çelik ithalatı listesinde ikinci sırada yer alan Brezilya'nın hisse senedi piyasası dünü düşmek bir yana hafif bir yükselişle tamamladı. Para birimleri liginde de benzer bir görünüm var. Bu mantıklı bir piyasa reaksiyonu değil! Eğer ticaret savaşı söylemi şiddetlenerek sürerse bunun yaratacağı riskten kaçış eğiliminin en çok EM piyasalarını etkileyeceğinden endişe ediyoruz. Bu nedenle temkinli duruşun esnetilmeden sürdürülmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Bugünün gündeminde İngiltere Başbakanı May'in Brexit sürecine ilişkin açıklamaları ilk sırada yer alıyor. AB cephesinden dün gelen açıklamada Brexit'in İngilizlerin umduğu şekilde olmayacağının belirtilmesi Pound'da sert bir değer kaybına neden olmuştu. May'in bugünkü konuşması ile Pound'daki dalga boyunun daha da artma ihtimali var. Merkez Bankası Başkanı Carney'in konuşması da aynı etkiyi yapabilir. ABD'de açıklanacak Michigan tüketici güven endeksi ise günün diğer önemli verisini teşkil ediyor.
Türkiye cephesinde dün veri akışı yoğundu. Öncelikle, son dönemde sert bir yükseliş kaydeden yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatlarının geçen hafta kurlarda yukarı yönde gerçekleşen kıpırdanma ile hafifçe azaldığını gördük.
Ancak yine de mevcut seviye tarihi zirveye işaret ediyor. İkinci olarak İstanbul Ticaret Odası (İTO) verilerine göre Şubat ayında perakende fiyatlarda (TÜFE'nin eşleniği) %0.59 oranında artış oldu. Enflasyonun en büyük alt kalemi olan gıda fiyatlarında ise tüketici bazda aylık %1.52 artış oldu. İTO verileri ile TÜİK tarafından açıklanan resmi veriler arasında çoğu zaman kuvvetli bir ilişki var zira İstanbul tüketimi tüm ülkenin hemen hemen dörtte biri kadar. Bu bağlamda, Pazartesi günü açıklanacak olan aylık TÜFE enflasyonunun %0.6 civarında geleceğini tahmin ediyoruz. Bu rakam piyasa beklentilerine yakın. Dünün bir diğer önemli verisi ise TİM'in ihracat verileri oldu. Buna göre, Şubat'ta ihracat geçen yılın aynı ayına kıyasla %14.8 artarak 12.9 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Böylece yılın ilk iki ayında ihracat %12.8 yükselerek 25.4 milyar dolar oldu. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından bugün açıklanacak olan geçici ithalat verileri sonrasında daha anlamlı bir yorum yapabiliriz zira ithalat son aylarda ihracattan kat be kat daha hızlı büyüyor.
sorma ya o uçak merdiveninde 10 senedir bekleyen elemanlar ne oldu acaba, yerli uçaklarımızla köylerine tatile gidebildiler mi acaba?
ne afişlerdi onlar. halâ gerçek sanan var. halâ daha kendi yerli uçaklarımızla uçuyoruz diyen adama denk geldim. uçaklar yerli diye atlas jete binmeyip thyden bilet alıyormuş :D
http://zaytung.com/fotos/anadolu_efs...rli_ucak_1.jpg
Şunlar değil mi abi :D
Bu muhalifler de orantısız zeka kullanıyor. Muz Cumhuriyeti konusuna gidin lütfen.
3,82 şuan dolar
Dolar da baskı cok... İç pıyasa da satıs cok....
Dolar şu an 3.803 -0.24 % oranında düşüşte. Dolar canlı takibi yapıyorum gerçekten site çok iyi buraya tıklayın inceleyebilirsiniz. Dolar yorumlarını, grafiklerini, tahminlerini görebilirsiniz.
05.03.2017:
"Ticaret savaşları" korkusu küresel mali piyasalar üzerinde olumsuz mânâda etkili oluyor.
TSI10.00'da açıklanacak Şubat enflasyon rakamları önemli olacak. Aylık TÜFE enflasyonu beklentisi %0.5.
Cuma günü ABD'de açıklanacak olan istihdam raporu haftanın en önemli makro ekonomik verisi niteliğine haiz.
ABD Başkanı Trump'ın ticaret savaşlarının pimini çekebilecek cinsten adımlar atmaya hazırlanması küresel mali piyasalar üzerinde baskı yaratıyor. Trump'ın bu hafta içerisinde resmi olarak çelik ve alüminyum ithalatına ilave tarife uygulayacağı haberi tüm dünyadan tepki alıyor.
ABD'ye komşu olan Kanada ve Meksika'nın bu yönde bir adıma misilleme yapacağını beyan etmeleri; AB'nin ise farklı alanlarda Amerikan mallarına yönelik benzer uygulamaya geçebileceğini seslendirmesi küresel bazda bir ticaret savaşının habercisi olarak yorumlanıyor. Bu tarz bir ortamın küresel büyümeyi yavaşlatacağından endişe duyulduğu için de hisse senedi endeksleri düşüyor. ABD'nin 2002 yılında uyguladığı benzer yönde bir karar ABD'de 200bin civarında bir istihdam kaybına neden olmuş ve kararın ardından ABD hisse senedi endeksleri sert düşmüş ve Amerikan Doları (USD) değer kaybetmişti. Bunu gösterge olarak kabul eden piyasalar şu an da aynı tepkiyi gösteriyor. Cuma günü Amerikan hisse senedi endekslerinde son anlarda kaydedilen toparlanmaya rağmen bu sabah hem Asya endekslerinde düşüşler var hem de Amerikan vadelilerinde...
EURUSD paritesi geçen hafta ABD'den gelen tarife haberlerinin ardından yönünü yukarı çevirmişti. Hafta sonunda Euro'yu doğrudan etkileyebilecek iki ayrı kritik siyasi gelişme kaydedildi. Bunlardan ilki Almanya'da Merkel'in Hristiyan Demokratları ile muhalefetteki Sosyal Demokratlar arasında "büyük koalisyon" kurulması adına onay çıktı. Bu Euro'yu olumlu etkileyebilecek bir haber olarak görülüyor zira Alman siyasetine 5 ayı aşkın süredir hâkim olan siyasi tıkanıklık aşılmış oldu. Ancak, İtalya'daki seçim sonuçlarının koalisyona işaret etmesi Euro aleyhine bir durum arzediyor. Üstelik de AB karşıtı "5 Star" partisinin liderliğinde... Bu haberlerin netinde Euro güne yatay bir seyirle başladı. EURUSD paritesi
1.2320 civarında hareket ediyor. Euro açısından bu haftanın önemli haberi Persembe günü düzenlenecek olan Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz toplantısı olacak. Toplantıdan kritik nitelikte bir karar ya da açıklama beklenmiyor.
Ancak, Başkan Draghi'nin konuşması her zaman olduğu üzere önem arzedecek.
Türkiye'de TSİ10.00'da açıklanacak olan Şubat enflasyon rakamları önemli.
Piyasa beklentisi aylık TÜFE enflasyonunun %0.5 olacağı yönünde. Geçen yılın Şubat ayı enflasyonu %0.81 olmuştu. Bu nedenle de beklentiler paralelinde bir gerçekleşme şu an %10.35 olan yıllık enflasyon oranında düşüşe neden olacaktır. Bu kapsamda tek haneli bir yıllık TÜFE enflasyon oranı ihtimaller dahilinde. Bugünkü açıklamada manşet TÜFE enflasyonu kadar çekirdek göstergeler de önemli olacak zira manşet verilerdeki iyileşmeye karşın çekirdek göstergeler yıllık bazda rekor düzeylerde salınıyor.
Gösterge teşkil etmesi açısından geçen yılın Şubat ayında TCMB'nin favori enflasyon göstergeleri olan B ve C tanımlı endekslerde aylık enflasyon oranı sırasıyla %0.81 ve %0.70 olmuştu. Enflasyon verilerinin beklentilerin altında kalması TL cinsi finansal varlıklara yönelik belirgin bir ilgiye neden olabilir. Aksi durumda ise son günlerde pozitif ayrışma kaydeden Türk finansal varlıklarında belirgin bir satış baskısı hissedilebilir. Türkiye cephesinde bu haftanın en önemli olayı TCMB'nin Çarşamba günü düzenleyeceği Para Politikası Kurulu toplantısı olacak. TCMB'den herhangi bir somut adım beklenmiyor olsa da karar metninin tonu piyasalarda yansımaya neden oluyor.
Bugünün veri gündeminde yurtdışında hizmet sektörü PMI rakamları ile ABD'de hizmet sektörü ISM verisi ön plana çıkıyor. Haftanın verisi ise Cuma günü ABD'de açıklanacak olan istihdam raporu... Bu raporda saatlik ücretlerde yaşanan artış oranını dikkatle izleyeceğiz. ABD kaynaklı makro ekonomik veriler güçlü yönde gelmeyi sürdürse de piyasalar Trump'ın ticari korumacılık önlemlerine daha fazla önem atfediyor. Zira, mali piyasalar teorik olarak beklentiyi satın alır. Bu gelişmelerin ışığı altında piyasa fiyatlamalarına odaklandığımızda EURUSD paritesine kararsız bir görünüm hâkim. Ekonomik gidişat paritenin düşmesi gerektiğine işaret ederken ticari savaş kaygısı ise pariteyi yukarı itiyor. Alman siyasi gelişmeleri Euro'yu desteklerken İtalyan seçimleri ise Euro aleyhine... Bu tarz bir denklemin genellikle Euro'yu desteklediğine şahit olduk. USDTRY kuru bir süredir sıkıştığı aralığın üst kısmını test etmeye hazırlanıyor. Ancak, enflasyonun yukarı yönlü bir sürpriz yapması durumunda bu ihtimal kuvvet kazanabilir. Bu durumda 3.8350-3.8400 seviyesi önemli olacak. Bu direncin üzerine çıkılması durumunda yükseliş ivme kazanabilir. Aksi taktirde bant içerisindeki harekat büyük zigzaglarla devam edecektir.
Döviz depo ihalesi tam olarak nedir?
İnternette araştırdığım kadarıyla merkez bankası piyasaya dolar sokmak için ihale açıyor. Bankalar hangi kur'dan ne kadar alacağını giriyor. Doğru mu?
Döviz depo ihalesinin mantığı ,
Mb 300 Milyon USd açıyor diyelim ve Kur 3.80 Olsun bugün için, 1 Ay sonra Kur 3.82 diyor Bankaya ve Banka bu dövizi Mb'den almıyor ama Kuru garantilemiş oluyor... Banka doların düşeceğini öngörüyorsa o anda Dövizi bozarak piyasaya sürüyor yani Mb yerine Banka döviz satmış oluyor.. Diyelim 1 Ay sonra Dolar 3.78 oldu Banka o dövizden hem vade hemde para kazanmış oluyor yani bir nevi Mb kendi rezervini eritmek yerine zararına katlanıp o işi bankaya bırakıyor...
3,82 de cok satıs gelıyor,eger bır atak okursa 86...
Dolar eriyor yine... 3,77nin altına inerse alırım her türlü
Alım fırsatı için beklemedeyiz daha düşüş dewam edermi yarın için
Suan parıte kaynaklı sadece. Yukarı atak ıle daha sert duserdı.
Ben suan dusus fazla beklemıyorum.
4 olabilirde 4.20 ve üstü zor gibi geliyor bana...
YTD
4.20 Olmasına olurda oralarda kalmaz.., Mb faiz artırır yine.. Cb esip gürler vs. vs. aynı filmi bir daha seyrederiz hep birlikte
Dolar diğer tüm ülke para birimlerine karşı değer kaybetti aslında... Brezilya Reali,Rus rublesi,Güney afrika randı gibi paralara karşı çok çok ciddi değer kaybetti Tl.. Bu kafaya bu manzara değişmez., Altın almak için fırsat kolluyorum bende
Kullanmadığım cüzzi miktarda tl mevcut. Altın alımı yapmayı düşünüyorum. Fed'i beklemeli miyim?
euro 4.73 zorluyor
Euro yu hic takip etmiyorum malesef.
08.03.2018:
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Türkiye'nin kredi notunu bir basamak aşağı çekti. Kararın piyasa etkisinin hafif olumsuz olacağı kanaatindeyiz.
Küresel mali piyasalar olumlu kalabilmek adına hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Ticaret savaşları riski artsa da bu ortamda FED'in faiz artıramayacak olması piyasaları mutlu etmeye yetiyor.
Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Bugünkü bültenimize tüm kadınların gününü tebrik ederek başlamak istiyorum.
Mali piyasalar açısından güne dün gece geç saatlerde açıklanan olumsuz bir haber ile başlıyoruz. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Türkiye'nin kredi notunu bir basamak indirerek Ba1'den Ba2'ye getirdi ve S&P ile aynı seviyeye taşıdı. Bu karar ile birlikte not görünümünü ise negatiften durağana revize etti. Bir ülke açısından esas husus yatırım yapılabilir notuna sahip olup olmamasıdır. Türkiye 2016 yılı sonunda yatırım yapılabilir notunu kaybetmiş ve bu kayıp mali piyasalarda çok sert bir etki doğurmuştu. Bu nedenle bugünkü kararın piyasalar üzerinde çok büyük bir negatif etkisinin olacağını tahmin etmiyorum. Ama, yeniden yatırım yapılabilir notu almak gittikçe uzaklaşıyor. Bu da ülkenin finansal anlamda kırılganlığını artıracak bir husus... Küresel risk iştahının canlı olduğu zamanlarda bunu pek hissetmeyebiliriz. Ancak, küresel risk iştahının bozulduğu dönemlerde bizi kırılgan ekonomiler listesinde ilk sıralara yükseltebilecek bir durum ile karşı karşıyayız. Bu adımın asıl negatif etkisi şirketler üzerinde olabilir. Zira, Moody's hâlâ bazı Türk şirketlerini yatırım yapılabilir olarak notluyor. Bu karar sonrasında şirketlerin notlarını koruyabilmeleri zor ki bu da yurtdışı kaynaklı borçlanmalarını ve maliyetlerini olumsuz etkileyebilir.
Küresel mali piyasalardaki risk iştahı canlılığını koruyor. Uzunca bir süredir olduğu üzere... ABD'de Başkan Trump'ın ticari korumacılık fikri ilk başta bir miktar tedirginlik yaratmıştı. Sonra, bunun blöf olduğunu iddia edip hızla olumluya dönmüştü. Ekonomi başdanışmanının istifası sonrasında Trump'ın ciddi olduğu anlaşılınca olumlu kalabilmek adına yeni bir bahaneye ihtiyaç duymaya başladı. Bu noktada mali piyasaların imdadına Atlanta FED Başkanı Bostic yetişti. Dün konuşan Bostic (oy hakkına sahip), ticaret savaşı fikrinin FED'in faiz artırımlarını sınırlayabileceğini söyledi. Bunu duyan piyasalar rahat bir nefes alıp hızlı bir şekilde olumlu duruşa döndü. Dün vadeli işlemlerde %1'in üzerinde kayıplarla işlem gören S&P500 endeksi günü spot işlemlerde yatay bir seyir ile tamamladı. Gelinen nokta hakikaten de entresan. Mali piyasaların olumlu olması tabii ki bizi de mutlu ediyor zira doğrudan ve dolaylı olarak bizler de olumlu etkileniyoruz. Ancak bizi korkutan temel unsur, realiteden kopuk biçimde kaydedilen uzun süreli iyimserliklerin ardından daima büyük piyasa çöküşlerinin yaşanması... 2008 krizi de bu şekilde gelmişti. Hulâsa, mali piyasaların daima bardağın dolu olan kısmına odaklanmasını ve riskleri görmezden gelmesini tehlikeli bir durum olarak görüyoruz.
TCMB dün beklenildiği üzere faizlerde ve para politikası duruşunda herhangi bir değişikliğe gitmedi. Karar metni bir önceki ile büyük benzerlik taşısa da TCMB'nin enflasyonla ilgili görüşlerinin bozulduğunu, hatta çekirdek enflasyonun düşeceğine ilişkin inancının bir miktar sarsıldığı intibaını ediniyoruz. Kararın mali piyasalar üzerinde herhangi bir etkisi olmadı.
Küresel mali piyasalar güne olumlu bir eğilim ile başlıyor. Türk mali piyasaları ise Moody's haberi ile bir miktar tedirgin. Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz toplantısı ve sonrasında Başkan Draghi'nin TSİ16.30'da başlayacak olan konuşması günün en önemli gündem maddesini teşkil ediyor. Draghi'nin para politikası duruşu ile ilgili herhangi bir değişikliğe işaret edip etmeyeceği merakla bekleniyor. Son birkaç ayda Avrupa'dan gelen enflasyon rakamlarının beklentilerin altında kalması nedeniyle Draghi'nin temkinli duruşunu sürdüreceğini ve para politikası duruşunu aynen koruyacağını öngörüyoruz. Bununla birlikte, soru ve cevap kısmında Draghi'nin Euro'nun değeri ile ilgili sorulara vereceği cevabı merakla bekliyoruz ve bunun piyasa yansıması olabileceğine de inanıyoruz.
Kara para sevicisi yatirim finans....