bu yuzden dusermı yoksa yukselırmı dıyosun ne dıosssun
Printable View
Diplomatik kriz eğer asker müdahalesine dönüşürse oyyy oyyyy diyorum
Ama abileri izin vermez :)
Abd düğmeye basmış bununla küsün diye sanırım
Bu iş türkiyeye yaramıyor ama dolar çıkması için bir neden daha
Ben şu 3,50 yi bekliyorum bir türlü gelemedi :)
Arkadaşlar defalarcada yazsak defalarcada okunsa hala aynı sorular hala aynı beklenti.
"şimdi alayımmı?" "şimdi satayımmı?" "kaça kadar düşer?" kaça kadar çıkar?" ya bunu bizler bilsek kusura bakmayın ama 100 bin tl maaşla bizi ya gyo lar alır yada merkez bankası başına diker.
Diyoruzki; senin ülkenin merkez bankası yıl sonu dolar hedefini 3.90 larda tutuyor. Bu ne demek? 6 ay gibi zaman kaldışimdiki seviye 3.50 yıl sonu 3.90 yani %12 bir kazanç var gibi. sen 6 ay için sana bu kazanç yeterlimi onu sor kendine.
Bu şuda demek değil merkez bankası tahminini revizede edebilir. Ancak aşağı doğru revize pekte görülen bir durum değil bilginiz olsun. Çünkü buna bağlı enflasyon değerinide açıkcası tutturabilmiş değil
bankalar dolar alış-satış marjını çok açmışlar. alış 3.51020 iken satış 3.49710. eskiden 0.01'in altında olurdu makas. ben bugün 3.50xx yakalarsam almayı düşünüyorum. hedefim de orta vadede 3.65xx de satmak.
05.06.2017:
Küresel mali piyasalardaki olumlu hava korunuyor. Hisse senedi endeksleri Cuma gününü de rekorlarla süsledi.
Arap Yarımadası'nda diplomatik kriz yaşanıyor. Suudi Arabistan, Mısır, BAE ve Bahreyn, Katar ile olan tüm diplomatik ilişkilerini kesti.
TSI10.00'da Türkiye'de açıklanacak Mayıs ayı enflasyon verileri yakından takip edilecek. Piyasa beklentisi aylık TÜFE'nin %0.35 artacağı yönünde...
Küresel mali piyasalardaki iyimserlik tam gaz korunuyor. ABD'de Cuma günü açıklanan Mayıs ayı istihdam raporunun tahminlere oranla daha zayıf gelmesi sonrasında FED'in faiz artırımları hususunda elinin kuvvetli olmayacağı algısının hakim olması mali piyasalardaki iyimserliği destekliyor. Zira, ultra-gevşek likidite koşulları, risklerin daha az dikkate alınmasını, getiri arayışının daha fazla ön plana çıkılmasını teşvik ediyor. Mevcut koşullar, yatırımcıların yaz tatillerini getiri arayışı ile yüksek getirili finansal enstrümanlara park ederek geçirmelerine imkân kılıyor. Bunun sonucu olarak hisse senedi piyasaları her gün yeni bir rekor kırıyor, gelişen ülke para birimleri değer kazanıyor, risk sınıfına giren her türlü finansal enstrüman değer kazanıyor. Cuma günü de böyle oldu: MSCI dünya endeksi rekorunu bir adım daha yukarı taşıdı. Türk mali piyasaları ise bu eğilime BİST100 endeksinde yeni bir zirve yaparak; USDTRY kurunu ise bu yılın en düşük seviyesine iterek karşılık verdi.
Öte yandan, küresel mali piyasalarda bayram havası yaşanırken jeopolitik anlamda riskler de bir türlü azalmıyor. Öncelikle, hafta sonunda Londra merkezinde yaşanan terör saldırısı, özellikle de İngiltere'de 8 Haziran'da yapılacak olan seçimler öncesinde büyük önem arzediyor. Bu olay şimdilik iç siyaset kapsamında ele alınıyor ve Başbakan May'in partisinin oylarını aşağı çekebileceği minvalinde değerlendiriliyor. İngiliz Poundu da buna tepki olarak bu sabaha bir miktar değer kaybı ile başladı. Ancak önce Manchester'da yaşanan elim terör saldırısı, sonrasında Londra'da benzer bir olayın vuku bulmasının sadece iç siyaset kapsamında ele alınmayacağını öngörüyoruz. Bu arada henüz çok taze olmakla birlikte bu sabahın erken saatlerinde gelen haber Arap Yarımadası'nda da güvenlik risklerinin yükseldiğine işaret ediyor: Buna göre, Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn ve BAE; Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesip sınırlarını kapattı. Bu habere neden olarak Katar'ın kaosa neden olup, terörü desteklemesi ve İran ile yakın ilişkileri neden gösterildi. Henüz askeri bir hareketlilik yok ancak ülkeler Katar'lı diplomatların 48 saat; vatandaşlarının ise 14 gün içerisinde ülkelerini terketmelerini talep ediyor. Gelişmeler karşısında Katar ve İran'dan henüz herhangi bir cevap yok. Bu arada konu ile ilgili yorum yapan Zerohedge adlı finansal e-yayın, "Middle East Eye" ismini kaynak gösterdiği haberinde Türkiye'nin Katar'ı dış tehlikelerden koruma hususunda bir anlaşması olduğuna dikkat çekti. Yaşanan bu gelişmeler henüz mali piyasalarda karşılık bulabilmiş değil. Bir üstteki paragrafta işaret ettiğimiz üzere yatırımcıların getiri arayışı ve irrasyonel coşkuları nedeniyle riskler çoğu kez görmezden geliniyor.
Cuma günü ABD'de yayımlanan istihdam raporuna da bir miktar yer ayırmakta yarar var. Rapora göre işsizlik oranı %4.3 ile 2001'den bu yana en düşük düzeye geriledi. Ancak, tarım dışı bordrolu çalışan sayısının 185bin olan piyasa beklentilerin altında 138bin artması, son iki aya ilişkin rakamın ise negatif yönde 66bin revize edilmesi raporun olumsuz olarak algılanmasına neden oldu. Ayrıca, enflasyon ile ilgili önemli ipuçları sunduğu belirtilen ortalama saatlik ücretler de yıllık bazda %2.6'lık tahminin aksine %2.5 artınca verinin olumsuz olduğu algısını biraz daha kuvvetlendirdi. Bu veriler içinde FED'in hangisini doğrudan hedeflediği sorusunun cevabı işsizlik oranı... Her ne kadar hesaplanması bazı varsayımlara dayanıyor olsa da son 16 yılın en düşük işsizlik oranının elde edilmesinin önemsenmesini beklerdik. Ancak, mali piyasalar, yine teknik bir nedenden ötürü (23 iş günü nedeniyle) düşük kalan ortalama saatlik ücret artışına daha fazla önem yükledi. Yukarıdaki paragrafta işaret ettiğimiz aşırı risk iştahı burda da etkili oldu. Görünen o ki, küresel mali piyasalar FED'in eski başkanı Greenspan'in 1996 yılı Aralık ayında dile getirdiği "irrasyonel coşku" tarzında bir motivasyon ile ilerliyor.
Bugünün iç taraftaki en önemli gündem maddesi TSİ10.00'da açıklanacak olan Mayıs ayı enflasyon rakamları olacak. Piyasa tahmini aylık TÜFE artışının
%0.35 düzeyinde olacağı yönünde... Bizim tahminimiz de buna çok yakın.
Geçen yılın Mayıs ayı TÜFE enflasyonu %0.58 olduğundan dolayı tahminlere yakın bir rakam yıllık enflasyonun yönünü uzun bir aranın ardından ilk kez aşağı çekebilir. Bugünkü enflasyon raporunda takip edeceğimiz bir diğer önemli veri de çekirdek göstergeler olacaktır. Hatırlanacağı üzere geçen ay manşet rakam yüksek gelmesine karşın çekirdek göstergeler nedeniyle piyasa yansıması olumlu olmuştu. Bu minvalde çekirdek göstergelerin olumlu mu ya da olumsuz mu geldiğini değerlendirmek için yıllık karşılıklarının artıp artmadığına bakacağız. Buna göre, TCMB'nin de yakından izlediği C tanımlı gösterge geçen ay yıllık bazda %9.42'ye gerilemişti. Yukarıdaki paragraflarda dikkat çektiğimiz piyasaların irrasyonel coşkusu kapsamında enflasyon raporunun en ufak olumlu bir kısmının dikkate alınacağını, olumsuz kısımlarının ise gözardı edilebileceğini düşünerek ilerlemekte yarar var.
İç tarafta hükümet revizyonu uzunca bir süredir gündemde olmasına rağmen henüz somut bir adım gelmedi. Başbakan Yıldırım'ın hafta sonunda yaptığı açıklama da bu soru işaretini gideremedi. Başbakan Yıldırım dedi ki, "Kabine değişikliği konuşulmaz, bir gün bakarsınız değişmiş". Bu nedenle mali piyasalar kabine değişikliği ile ilgili haberleri bir süre ikinci plana itebilir. Nasıl olsa bu değişiklik olduğu zaman bir şekilde olumlu bir yorum çıkarıp olumlu reaksiyon gösterecektir... Hafta sonunda katıldığı bir toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni dönemde önceliklerin yatırımlar üzerinde olacağına bir kez daha işaret etti. Bakanlıklardan 180 günlük bir eylem planı hazırlamalarını istediğini belirten Erdoğan, bu çalışmaların tamamlanması durumunda kamuoyu ile paylaşılacağını sözlerine ekledi. Bugünün siyaset gündeminde Almanya Dışişleri Bakanı'nın İncirlik odaklı olarak Türkiye'deki temasları takip edilecek.
Bu hafta 8 Haziran tarihi önemli olacak: İngiltere'de seçimler, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz toplantısı ve ABD'de FBI eski başkanı Comey'in ifadesi yakından izlenecek. Başbakan May, 19 Haziran'da başlayacak Brexit görüşmeleri öncesinde pozisyonunu kuvvetlendirmek istemiyle seçim kararı almıştı. Kamuoyu araştırmalarına göre İşçi Partisi'nin yaklaşık 20 puan önünde olması da kararında destekleyici bir rol oynamıştı. Ancak, kararın ardından geçen süre zarfında yaşanan terör olayları bu farkın kapanmasına neden oldu. Hatta son anketler koalisyon ihtimaline dahi işaret etti. Hafta sonundaki terör saldırısı sonrasında farkın daha da kapanma ihtimali var. Bu kapsamda açıklanacak ilk anket sonrasında İngiliz Poundu'nda önemli bir hareketlilik görebiliriz. ABD'de FBI eski direktörü Comey'in açıklamaları ise Başkan Trump'ım siyasi kariyeri açısından önemli olabilir. Comey'in Trump tarafından baskı gördüğüne ilişkin ifade vermesi durumunda azil söylemi yeniden gündeme oturabilir. ECB toplantısına ilişkin ise büyük bir beklenti yok zira Başkan Draghi son dönemde yaptığı tüm konuşmalarda hep aynı söylemi yineledi: Büyümede aşağı yönlü riskler azalıyor ancak para politikasında temkinli olmaya devam.
Küresel mali piyasalar güne jeopolitik risklere karşın sakin bir seyirle başlıyor. Çin borsasındaki %1.3'lük düşüş bir kenara bırakılırsa, ki mali piyasalar bu tarz kayıpları bu aralar görmezden gelmeyi yeğliyor, diğer bölge endeksleri sakin. Bugün dünyada PMI rakamları yakından takip edilecek. Jeopolitik risklerden ötürü altın ve petrol fiyatlarının yakından takip edilmesi gerektiğini öneririz. Ayrıca, sabah Katar'a karşı alınan karar kapsamında Katar ve Iran'dan gelecek olası açıklamalar da önemli.
Türkiye'de TSI10.00'da açıklanacak enflasyon rakamları yukarıda belirttiğimiz kıstaslar paralelinde yorumlayacaktır. Piyasa reaksiyonuna gelirsek... USDTRY kurunda 3.50 seviyesi aşağı yönde test edilebilir. Bu seviyenin psikolojik anlamda öneminin olduğunu not düşmekte yarar var. Bu yönde bir hareket hisse senedi ve bono&tahvil piyasalarını da olumlu etkileyebilir.
ons bu seviyedeyken dolar/tl yükselirse altını olanlar baya kar yaparlar.
ytd
Dolar için tepki alımı başladı. ***** 3.50 piskolojik bir sınırdır
Bakın her sert düşüşün yada çıkışın geri çekilmesi mutlaka vardır. Buda bir yere dek çıkacak ve tabiki tıkanacak orası ayrılma noktası
3.54 ve 144 alımım var, zararsız cıksam kafi
Bugün 3.54 ü bulmaz. ancak altın farklı bişey. altında telafin daha çabuk olacak
Dolarda tepkı alımı yok,parıte kaynaklı.
Pıyasa dokumlerını ınceleyın...
Katar ısınden aaltıncılar karlı cıkıcaktır...
yarına kadar cıksa cok ıyı olur altın :)
günüm çok yoğun geçti, öğlen dahil kafamı kaldıramadım. kaldırdığımda da dolar 3.52 olmuştu. bugünlük treni kaçırdık gibi, beklemeye devam edeceğiz artık.
3.50 Altına indirmediler vay be :)
Enparaya girebilen var mı? Katarlıları fena sikerttiler galiba girmiyor bende..
Kaliforniya Eyalet Meclisi, Türk varlıklarına 500 milyon dolarlık yatırım yapmış olan Kaliforniya Kamu Emeklilik Fonu (CalPERS) ve Kaliforniya Kamu Öğretmenleri Emeklilik Fonu (CalSTRS) için Türkiye'de yeni varlık alımına yönelik yasak getiren yasal düzenlemeyi oy birliği ile kabul etti. Tasarının yasallaşması için ise Genel Kurul'da da kabul edilmesi gerekiyor.
AB 1597 kodlu yasal düzenleme iki fonu Türkiye'de yeni ya da ek yatırımlar yapmaktan, Türkiye hükümeti tarafından yönetilen, kontrol edilen ya da ihraç edilen mevcut yatırımları yenilemekten men ediyor.
Bununla birlikte düzenleme iki fonun ellerindeki Türk varlıklarının yasal düzenlemenin geçmesini takip eden altı ay içinde elden çıkarılmasını getiriyor.
Yasal düzenlemenin Kaliforniya Eyalet Meclisi'ndeki Ermeni lobisinin yoğun faaliyetleri sonrasında çıktığı ifade ediliyor. Düzenlemeyi eyalat meclisine getiren kişi temsilci Adrin Nazarian'dı.
CalPERS portföyünde Türk hisse senetleri de bulunuyor.
Toplam portföyünün yüzde 0,3'ünü Türk hisselerine ayıran CalPERS, 23,7 milyon Türkiye İş Bankası, 17,2 milyon Akbank ve 13,4 milyon Garanti hissesi taşıyor.
Kaynak:
ABD'li iki fona Turkiye'ye yatırım yasağı geldi | Piyasalar Haberleri
enpara,denizbank,ziraat bazı bankalara kimse giremiyor.Enparadan işlem yapmam gerekiyor hala yapamadım.
Beyler internette ciddi sıkıntı var
Bugün mala bağladı resmen
Ben ykb den eft vs ıslemlerı yaptım....
Abd 10 Yıllık faizler şu anda yükseliyor.. Yükseliş devam ederse Dolarda yükselir.. Fed ilk parasal genişlemeyi aşama aşama durduracağını söylediğinde Abd 10 Yıllıklar %3'ü görmüştü daha sonra Fed'in muğlak konuşmaları Abd seçimleri vs. Derken 1.3 - 1.4 'lere gitmişti.. Şu anda %2.16 ... Trump başa ilk geldiğinde %2.6 'lara aniden çıkınca bizim gibi ülkelerin parası hızla değer kaybetti.. Bundan yıllar önce Abd faizleri 5.5 - 6 Bandında idi... Kısaca tüm olay Faizler... Global bir kriz olmadığı sürüce Abd'nin her %0.25 Faiz artışına bizim Mb %1 artırım yaparak cevap verirse Tl'nin hızlı değer kaybını geçici olarak önler.. Aşırı yüksek faiz zaten zorda olan ve Kur zararı yazan sanayiciyi esnafı hepten bitirir..Son aşamada ise hem Kur fırlar hem faiz, şu anda o aşamaya geçiyoruz...
Keşke alsaydık demem inş uzadı biraZ :)
Kgf kredileri ilk çıktığında alanlar güzel kar etti.. Düşük faizle borçlandı, Konut fiyatları Türkiye geneli düştü ki en büyük düşüş İstanbul'da ve faizlerin artması ile birlikte devam edecek.. Sadece dolara odaklanmayın bence.. Elinde dolar olanlar Fed toplantısı öncesi Altın gevşerse Dolarını Altına çevirebilir... Paranın %100'ünü tek bir yatırım aracına bağlamayın.. Örneğin Dolar alıyorsanız Mutlaka Altında olsun portföyde ki birisi düşerken diğeri artar yani hedge etmiş olursunuz kendinizi.. Faize bence bulaşmayın, ben Faiz alırım sorun olmaz diyorsanız Usd faizleri %4 üzeri şu anda bunuda unutmayın... Doların en sert yükseliş gösterdiği aylar sene sonları (son 2-3 ay kala) ki sebebi de dış borç ödemeleri ve şirketlerin borçlarını kapatmaları.. Kısaca sene başında solar alıp yıl sonuna kadar beklemenize gerek yok ki hammallıktır.. Bu işin piri olanlar size doları sene sonuna kadar taşıtıp tam bezdiğiniz an elinizden ucuza alırlar..
Beklediğimiz gibi Tuik düşük enflasyon açıkladı, her ne kadar çift hane olsada bak düşüyor sinyalini verdi.. Ortam sakinleştiği anda fırsatını buldukları anda yüksek faizleri indirmek isteyektir ekonomi yönetimi ama Dolardan çok korkuyorlar.. Üstelik Cb'nin 3.5 Altına iner demesinin üzerinden aylar , millete 3.3'ten döviz sattırılmasından iki - üç ay sonra bir yıl geçmiş olacak...Kısaca Cb için 3.5 Altı prestij meselesi... Şimdi gelelim asıl konuya %20'lere yaklaşan ticari kredi faizleri maliyetleri artırıyor ve önümüzdeki dönem de bu yüzden dolayı yabancı tefeci daha fazla faiz talep edecek .. Yani Türkiye üretmeyem bir toplum olduğu için faiz dolar enflasyon boğuşacak.. Hiç kimse artık o eski günleri beklemesin , dolar fed'in parasal genişlemeye başladığı tarihten itibaren global olarak nasıl düştüyse yıllar boyu yatay gittiyse şimide tersi oluyor.. Grafik atanlara aldanmayın, Burası Türkiye burada teknik çalışmaz.. Tl paritesi ile oynamak Eur/usd Jpy gibi değil....
06.06.2017 tarihli yazı:
Katar özelindeki gelişmeler dün küresel mali piyasaların gündemini teşkil etti. Ancak, olayın piyasa yansıması konuşulduğu kadar olmadı.
Katar riski kısa vadede dinse bile orta vadede İran'a yönelme riski azımsanmayacak kadar yüksek. Bu yönde bir gelişme piyasaları derinden etkileyebilir.
USDTRY kuru 3.55'li rakamlara çıkmadıkça aşağı yönlü eğilim korunacak gibi.
Piyasalarda bugünün gündemi sakin olsa da Perşembe'nin yoğunluğu bugünden fiyatlanabilir.
Küresel mali piyasaların dünkü ana gündem maddesi Katar idi. S.Arabistan'ın başını çektiği yedi ülkenin Katar'a karşı uyguladığı geniş kapsamlı ambargo kararı küresel anlamda büyük bir yankı uyandırdı. Katar'ın bölgede kaosa neden olup terörü desteklediği, İran ile de yakın ilişkiler kurduğu suçlaması ile başlatılan bu ambargonun gün içerisinde genişletilerek Katar'ın dünya ile kara ve hava ulaşımının sekteye uğratılması, bazı ürün satışlarının yasaklanması noktasına gelmesi küresel jeopolitik risk algısında bozulmaya neden oldu. Sonuç itibstulye de küresel mali piyasalar dünü satıcılı bir seyirle geçirdi. Ancak, satış miktarının sınırlı kaldığını belirtmekte yarar var zira son günlerde sıklıkla vurgu yaptığımız mali piyasalara hakim olan "irrasyonel coşku" havası satışların büyümesine mani oldu. Sonuç itibariyle de borsa endekslerinde %0.5'e varan oranlarda değişen satışlar olurken altın fiyatları bir miktar değer kazandı. Bunun dışında da riski yansıtan bir fiyatlama olmadı. Kısacası, Katar konusu belki çok konuşuldu ancak fiyatlama etkisi itibariyle biraz boş konuşulmuş.
Katar sorununun Türk mali piyasaları üzerindeki etkisi de sınırlı kalmışa benziyor. Katar-Türkiye arasındaki sıcak ilişkiler nedeniyle gelişmelerin Türk mali piyasaları üzerindeki etkisinin daha fazla olacağı yönünde yorumlar yapılsa da sonuç itibariyle piyasa etkisinin çok fazla olmadığı rahatlıkla görülüyor. BİST100 endeksi günü %0.7 oranında düşüşle bitirdi.
Bu düşüşün tarihi zirveden geldiği düşünülürse kâr satışı olarak nitelendirmek daha doğru olacaktır. USDTRY kuru gün içerisinde 3.53'lü rakamlara yükselse de günü 3.5200 civarından tamamladı. Değer kaybı klasmanına baktığımızda TL'nin en çok değer kaydeden para birimi olmadığı, bu sıralamada Doğu Avrupa para birimleri ile birlikte Brezilya Reali'nin arkasında yer aldığını görüyoruz. Bu da bize Katar etkisinin çok net olmadığını gösteriyor. Zaten bu etkinin bugün itibariyle "Bu Katar, bu kadar!" merhalesine gelebileceği kanaatindeyiz. Bu görüş sorunu küçümsediğimiz anlamına gelmiyor ancak mali piyasalar öyle büyük bir gaz ile hareket ediyor ki bu olayın bunu durdurabileceğini tahmin etmiyoruz.
Dahası, diplomatik çabalar hemen devreye girdi ve bu kapsamda risk kademeli bir şekilde azalıp gündemin alt sıralarına yolculuk edebilir.
Katar sorununa farklı bir açıdan yaklaşmakta yarar var. Bu gelişmelerin arkasındaki ana hedefin İran olduğunu düşünüyoruz. Zaten İran cephesinden gelen açıklamalar da bunu teyit ediyor. Bu kararın "kılıç dansından" sonra alındığına işaret eden İran üstü kapalı bir şekilde ABD'yi suçladı.
Katar'ın bölgedeki diğer Arap ülkelerinin aksine Umman ile birlikte daha dengeli bir dış politika izlemesi ve İran ile yakın ilişkiler kurmasının bu olayda etkili olduğunu tahmin ediyoruz. Katar'ı siyaseten köşeye sıkıştırıp İran ile bağlarını koparmak hatta coğrafi konumu üzerinden İran'ın petrol ve gaz satışını kontrol altına almak gibi amaç dahi olabilir. Bu bağlamda, geçen haftaki ziyaretinde 350 milyar dolara varan bir silah anlaşması yapan ABD Başkanı Trump açısından bölgede jeopolitik riskin artması iyi birşey dahi olabilir. Bu gelişmelerin Katar özelinde hafiflese dahi önümüzdeki günlerde İran başlığı ile yeniden alevlenebileceğini ve bu defa mali piyasaların yaşananlara kayıtsız kalamayacağını tahmin ediyoruz. Ama bugün değil!
Dün içeride açıklanan Mayıs ayı enflasyon raporu günün en önemli iç kaynaklı gündem maddesini teşkil etti: Enflasyon rakamları ana hatlarıyla beklentiler düzeyinde gerçekleşti. Manşet TÜFE enflasyonu aylık bazda %0.45'lik bir artış kaydederken yıllık enflasyon oranını da uzun aranın ardından ilk kez bir önceki aya göre aşağı getirdi. Bu eğilim enflasyonda en kötü geride kaldı yorumlarına neden oldu. Biz de bu görüşe katılıyoruz ancak enflasyonun düşme yönünde büyük katılıkla karşı karşıya kalacağı notunu düşerek... Bu kapsamda yıllık enflasyonun Eylül ayında baz etkisi nedeniyle yeniden %12.0 seviyesine yaklaşabileceğini, sonrasında yönünü aşağı döndürerek seneyi %10.2'den tamamlayacağını öngörüyoruz. Bu temkinli duruşumuzun ardında yatan temel etken maliye politikasının genişlemeci olması nedeniyle fiyatlar üzerinde talep baskısının olması! Dünkü rakamlar da gösterdi ki mal fiyatlarındaki yükseliş baskısı hafiflerken hizmet fiyatları yukarı yönde baskılanmayı sürdürmüş. Ayrıca, fiyatların aşağı yönde katılık arzettiği de unutulmamalı zira uzun zamandır çift hanelerde seyreden yıllık manşet enflasyonu beklentilerde önemli bir erozyona sebebiyet vermiş olabilir. Enflasyon rakamlarına bu bakış açısı ile yaklaştığımızda dün piyasaların gösterdiği tepkinin aksine daga temkinli olmakta yarar görüyoruz. Ayrıca, unutulmamalı ki, yıllık TÜFE enflasyonu
%11.7 ile hem uzun vadeli hedefin iki katının da üzerinde, hem de TCMB'nin yıl sonu tahmininin uzağında...
Mali piyasalar da tıpkı içinde bulunduğumuz hayat koşulları gibi herşeyi çok çabuk tüketiyor. Dünün gündem maddesi Katar idi. Bu gündem bugünden itibaren değişebilir ve yeni gündem maddelerimiz olabilir. Bu kapsamda Perşembe günü gerçekleşecek bazı olayların yavaş yavaş gündemin ilk sıralarına tırmanabileceğini tahmin ediyoruz: a) İngiltere seçimleri, b) Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz toplantısı, c) ABD'de FBI eski direktörü Comey'in ifadesi. İngiltere seçimleri Pound (GBP) ve biraz da Euro'nun (EUR) değeri açısından önemli. Yaşanan terör eylemleri sonrasında Başbakan May'in oy kaybına uğradığına ilişkin anket sonuçları GBP üzerinde aşağı yönde baskıya neden oluyor. Hatta, seçim sonucunun koalisyon ihtimalini gündeme getirebileceğine ilişkin anketlerin bu etkiyi pekiştirdiğini dahi söyleyebiliriz. ABD Doları'nın küresel bazda oldukça zayıf olması nedeniyle GBPUSD paritesi çok aşağı gelmemiş olabilir ancak EURGBP paritesine baktığımızda tabloyu daha bir net görüyoruz. Bu bağlamda, seçim May'in makul farkla galibiyeti ile sonuçlanırsa GBP'de hatırı sayılır oranda bir değerlenme görebiliriz. Aksi durumda ise GBP'de değer kaybına hazır olmamız lazım. ECB faiz toplantısından önemli bir beklenti yok.
Başkan Draghi'nim son dönemde olduğu üzere büyümede aşağı yönlü risklerin azaldığını belirtmekle birlikte parasal teşviklerin sürmesi yönünde bir açıklama yapacağını tahmin ediyoruz. Bunun da piyasa yansıması sınırlı olacaktır. ABD'de Comey'in ifadesi ise birçok riski beraberinde getirebilir. Eğer Başkan Trump'ın dosyayı kapaması yönünde baskı yaptığını söylerse bunun siyasi ve finansal yansımaları sert olabilir. Bu üç önemli gündem maddesi bugünden itibaren piyasaların ilgi sahasına girebilir.
Bugüne başlarken Asya'da çok sınırlı miktarda satışların hakim olduğunu görüyoruz. Katar etkisi şimdilik hafiflemişe benziyor. Konu ile ilgili yeni bir haber gelmedikçe mali piyasaların konuyu unutma potansiyeli oldukça yüksek! Ancak, kısa vadede bu olsa bile orta ve uzun vadede gelişmelerin İran'a sirayet edip daha da alevlenme riski var. Bugünün veri gündemi sakin. AB Bölgesi'nden gelecek PMI ve perakende satış verileri dışında mali piyasaları etkileyebilecek önemde bir veri gündemi yok. İç tarafta kabine tartışmaları oldukça dindi ve neredeyse gündem dışına çıktı. Ancak, Başbakan Yıldırım'ın belirttiği üzere bir bakmışız olmuş! Dün Almanya Dışişleri Bakanı'nın Türkiye ziyareti ve sonrasındaki gelişmelere piyasalar çok fazla dikkat kesilmedi. Ancak, Almanya'nın İncirlik Üssü'nü boşaltma kararının önemli olabileceğini tahmin ediyoruz. Gelelim piyasa tahminlerine... USDTRY kuru dün 3.50 seviyesini aşağı yönde test ettikten sonra 3.53'lere sıçradı. Kur 3.55 seviyesinin üzerine çıkmadıkça düşüş trendinin korunduğunu söyleyebiliriz. EURUSD paritesi 1.1250-1.1270 civarında sıkışmışa benziyor. Bu sıkışıklık hangi yöne doğru aşılırsa o yönde sert bir hareket görebiliriz. Mali piyasalardaki coşku sürüyor gibi.
Riskler her geçen gün biraz daha birikse bile kısa vadede etkin hale gelmeyeceği kanaatindeyiz.
az daha bozduruyordum dolar alıyım diye altınları, neyse ki bozmamışım. altına neler olur acaba daha.
STP selçuk bzdurduktan sonra komisyonu unutma canım :D
Usd beygirleri verdi yükseliyor yavaş yavaş. 3.55ten günü kapatırsak mis yani 3.50xx den almıştım. :)
kuş uçtu gibi, özellikle de altın...
Altın gitsin onda sürekli alım var bende
doları kaçırdık sanırım :)
1 kuruşluk inat yüzünden
Her seviyeden alabilirsiniz diyorum siz en alt seviye hastalığına yakalanmışsınız. Defalarcada diyorumki bu dalgalanma bizlere çok kazandırıyor. %1-1.5 olsun bizim olsun. ben 3.5090 danda aldım dün, 3.56 danda aldım geçen hafta, hatta 3.66 dan aldığım dahi var. Hepsinin vakti gelecek
Burada aldım sattım kuruş hesabı yapanlar (belli başlı kişiler hariç) ne kadarlık alıyorda bu kadar takipte. Hani 100.000 dolarla mı işlem yapıyorsunuz minimum da kuruş hesabındasınız.
ziraat 145,4 den bozuyor. garanti 146,10dan bozuyor altını. bu ziraati kredi dışında sevmiyorum. bir tek kredi alımında rakipsiz faizleri var. sigorta şu bu çok maliyet çıkarmıyor öbürleri gibi.