Muhtelemen aynı zamanlarda aynı şeyleri okumuşuz. Bende okumayı söker sökmez başlamıştım Otohaber Autoshow okumaya. Onno Usta'nın olayı biraz da fiyat performanstır. Yani 5 liraya d16 enjeksiyonuna geçmektense 3 liraya daha büyük veya çift karbüratör uygulamak bundan 23 sene önce mantıklıydı. Üstelik o zaman için konuşursak d16 yeni sayılabilecek ve pahalı bir uygulamaydı. Geçmiş günü bugünün koşullarına göre yargılarsak birçok kural yeniden yazılır.
Yokuş aşağı inerken boşa atılmaz değil mi? Yanlıştır bu uygulama. Yapanlara cahil denir. Aşağılarız. Bugün BMW 428i'deki yelken fonksiyonu tam olarak bunu yapıyor. Hatta işin daha da ilginci BOSCH manuel şanzımanda bunu yapabilecek bir teknoloji üzerine çalışıyor. Yani bilim kendisini inkâr ediyor. Ne yapalım şimdi?
Buradan sonrası geneldir.
Turbo uygulamasında internallerin hiç mi önemi yok? Kullanılan saplamaların dayanıklıkları bile basınç açmak için önemli değil mi? Fakat genel geçer olarak stock internal ile 0.5 bara kadar basınç açılabileceği söylenir. Tabi motorun durumuna göre bu değer artar veya azalır.
Sıkıştırmanın düşürülmesinin nedenlerinden birisi de malzemenin üzerindeki stresi azaltmak değil mi? Bu sayede uzun ömürlü bir motor elde edilmez mi? Yani kullandığımız otomobillerde güce odaklanırsanız ömürden feragat etmeniz gerekiyor. Veya tam tersine daha az güç üreten ama sıkıntısız bir motor elde edersiniz.