Mangal borusu güzel bir örnek. Konunun farklı bir noktası..
Tork nedir güç nedir bilmeden bunları sadece sabit bir çarpanla devirin çarpını şeklinde sanıp bundan hareketle fikir yürütürseniz elbette bu iş böyle havada kalır. Olay sadece matematik değil. Teoride ve pratikte motorun VE si (volumetric effiency= hacimsel verimlilik) değiştikce o çarpan değişir zaten. O bilmemne rakamına bölme hikayesi motorun VE sinin %100 olduğu durum öngörülerek kısa hesaptır.
1- Tork elde edebilmeniz için yanma süresinin uzun olması lazım. Yani pistonun tepesine anlık değil uzun süreli itme gücü uygulamalısınız.
2- Güç elde edebilmeniz içinse giren havanın flowunun yani akışının yüksek olması gerekir. Bunu sağlayabileceğiniz tek şey ise havanın hızını arttırmaktır. İster port polish yaptırıp emişin hızını arttırın, isterseniz headers takıp egzostun hızını arttırın. İkisini yapmanız akılcı olandır.
Bu iki realiteden yola çıkınca zaten sonuç ortada. Motorun içine giren havayı nasıl daha uzun süre silindirin içinde tutup benzinin yanma süresini (şiddetini değil süresini) uzatırsınız? Silindirin çıkışındaki flowu düşürerek. Yani hava mümkün olduğunca hızlı bir şekilde silindirin içine girmeli ve mümkün olduğunca içeride kalıp yanma süresi uzamalı. Girişin hızını arttırıp çıkışın hızını düşürmelisiniz. Eğer egzosttan hızlıca tahliye etmeyip yanma süresini uzatırsanız hava yakıt karışımı silindirin içinde daha uzun süre ile yanacak ve motordan aldığınız tork yükselecektir.
Tork ile güç arasındaki ilişki kiremit karateci ilişkisine benzer.
Tork; kiremiti bir yerden alıp yerden kaldırmaktır.
Güç ise kiremite ani olarak tokadı çakıp fırlatmaktır.
İkiside aynı elle yapılır ancak biri kısa sürer ve etkisi anidir, diğeri ise uzun ömürlü olur ve yaptığı iş ön plandadır..
Eğer amacınız kiremit kırmaksa ona güç uygulayabilmekiçin en kısa zamanda en yüksek gücü uygulamanız gerekir. Ama amacınız o kiremiti taşımaksa o kadar kısa zamanda gücü uygularsanız o kiremiti taşıyacak takatiniz kalmaz. Ya da kiremitin kırılmasına neden olursunuz. (Karate-kid Cilala parlat. :) )
Back pressure konusuna geri dönersek, eğer back pressure u sıfırlarsanız, motorun flow u artar. Dolayısı ile düşük devir bandını kaybedersiniz ve o devirlerde yüksek tork alamazsınız. Yeterli torku üretemezseniz o ağırlıktaki nesneyi hareket ettiremezsiniz.. Dolayısı ile kötümser ihtimal motoru kırarsınız, iyimser ihtimal debriyaj balatanızı yakarsınız.
Headers takıldığında flow un artmasının sebebi ise boş alana hava pompalamakla kapalı bir alana hava pompalamak arasındaki fark gibidir.
Elinize bir bisiklet pompası alın, boştayken ne kadar rahat haraket ettiğini göreceksiniz. Boştayken çok hızlı ittirebilirsiniz pompanın kolunu. Dolayısı ile taşıdığınız havanın hızıda miktarıda artar.
Aynı bisiklet pombasını bir süpapa bağlayıp lastiğe hava vermeyi deneyin. Başlarda yumuşakken hava dolup lastik basıncı arttıkca sertleşecektir. Ve siz daha fazla "tork" uygulamak zorunda kalacaksınız.
Aynı şey egzost içinde geçerli. Eğer back pressure olmazsa motorunuz çok daha rahat çalışır, çok daha rahat ve hızlı devir çevirir ve bu nedenle de üst devirlerde güç alırsınız.
Ama havanın tahliye hızını düşürürseniz, yani egzost flowunu düşürürseniz hava motorun içinde daha uzun süreli kalacağından yanma süresi uzar, ve dolayısı ile düşük devirde de daha yüksek tork alırsınız.
Eğer bahsi geçen motor 100 kg lık bir scooterda falan takılı değilse düşük devirde torka ihtiyacınız var. Zira sürekli 6-7 bin devirde çalışıp bunu aktarma organlarına aktarabilecek herhangibir teknoloji henüz yok. Handle edebilecek sürücüde yok. 1000-1500 kg lık bir kütleden bahsediyorsak o durumda kullanılabilir bir güce ve torka ihtiyacınız olduğunu kabul etmeniz gerekir. Bunuda ancak çeşitli devirlerde elde edeceğiniz tork/güç ile elde edebilirsiniz.
Ancak bahsi geçen şey 100 kg lık bir scooter ise o durumda bu tip sorunlarınız olmadığı için torku pas geçip güç ile ilgilenebilirsiniz. Zatne onun motoru ömrünün büyük çoğunluğunu 8-10 bin devir civarında geçireceğinden düşük devirdeki torkun bir önemi ve anlamı yoktur. Ya da bilmem kaç tonluk jet motorlu bir uçaktan bahsediyorsanız o durumda da tork ile değil güç ile ilgilenmek zorundasınız. Ama uyduruk 4 tekerlekli bir otomobilden ya da kamyon tır otobüsten bahsediyorsak o durumda her devirde mümkün olduğunca homojen tork ve motor devrine uyumlu bir güç ile ancak kullanılabilir hale gelir.
Yok eğer benim motorum sürekli üst devirde çalışacak, ve/veya ben son sürat denemesi yapacağım veyahut aslında benimki araba değil bendeki scooter zaten ve benim için önemli olan üst devirdeki alabileceğim maksimum güç derseniz; O zaman düşük devirde alacağınız torkun bir önemi kalmaz. O durumda üst devirde ne kazandığınızdır önemli olan.
En basit hali ile bir cahilin bile anlayabileceği bir şekilde ancak bu kadar anlatabiliyorum. Kusuruma bakmayın.
Kısacası Backpressure efsane falan değil. Bisiklet pompası ile boş alana hava basmak ile dolu lastiğe hava basmak ne kadar efsane ise back pressure da o kadar efsane.. Bunun aksini bilerek ve isteyerek iddia edende
cahildir. Tekrar yazayımda akılda kalsın. Cahil kelimesinin anlamını TDK dan araştırın. Ona da üşenirsiniz onu da aşağıya ekleyeyim. Onu okuduktan sonra "cahil" kelimesinin hakaret olup olmadığına kendiniz karar verirsiniz. Ve ancak ondan sonra insan kelimesinin altını çizersiniz. Bilmediğiniz konularda kesin hükümler verirseniz yazdıklarınız havada kalır.
.:: Trk Dil Kurumu - Byk Trke Szlk ::.