Yorumlarınız çok saçma, mantıksız. Arka bahçenizde 200 adet tavuk besleyerek tavuklar hakkında saçman sapan yorum yapamazsınız.
Neyin kayıbı çok oluyor?
59 senedir tavuk üreten bir ailenin üçüncü nesil yöneticisiyim ve yorumlarınız yanlış.
Bir restoran için 200 tane tavuk beslemekle bilgi sahibi olunmuyor.
Sizin tavukları el ile, soğutma olmadan, soğuk zincir oluşturmadan, iptidai şekilde kesip, üzerlerinde bakteri üreterek İstanbul'a satmanız aslında suç.
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı sizin şartlarınızda kesimi gördükleri anda mühürü vururlar. Vursunlar da. Kafayı tavuğa yedirdiğiniz cevize pekmeze takmışsınız.
Peki ya hijyen, ya soğutma, ya dezenfeksiyon, laboratuar testleri?
Tavuk kesildiği andan itibaren soğutlmaz ise, daha doğrusu ciddi anlamda soğutulmaz ise üzerinde bakteriler ürer. Raf ömrü kısalır, insan sağlığını bozar.
Bizler kesim anından itibaren 4 saat içerisinde tavuğu + 1 dereceye düşürüp sevk ederken siz elle kesip, sıcak sıcak bol bakterili ürünleri istanbula yolluyorsunuz.
Veterinerizi numune alıyor mu? Alıyor ise ne tür testler yaptıryorsunuz?
Kesim ve paketleme yaptığınız yerde swap alıyor musunuz? Evet ise neleri inceliyorsunuz?
Konuştuğumuzda bunların hiçbirini uygulamadığınızı fark ettim, ama pekmez ve bal ve ceviz ile tavukları besliyorsunuz. Bu şekilde keserek insan sağlığını tehdit ediyorsunuz.
Allah'a şükür, merdiven altı tabir ettiğim bu üretim çok çok az.
Erkek / Dişi seleksiyon: Erkekler dişilerden iridir. Kesim yapan ve ürünleri but göğüs kanat şeklinde parçalayan makineler mümkün olduğunca birbirne yakın ağırlıkta tavuk ile daha randımanlı çalışır. Bu nedenle erkekler ile dişiler farklı kümeslerde büyütülür, kesimhanelere farklı kamyonlar ile sevk edilir.
Sürünün homojen olması, yani ağırlıklar arasında uçurum olmaması kesim randımanını arttırır, çöpe atılan eti azaltır.
Erkek / dişi seleksiyonu her zaman her firmada yapılmaz.
Türkiye'de günde milyonlarca tavuk kesiliyor. Her gün milyonlarca horoz dövüşe mi gidiyor, MKerim Bey yorumlarınız hatalı.